GüncelYazarlar

​EFSANE DOKTOR DİMİTRİ FO​KAS

Coronavirüs salgını için tüm Dünya ve Türkiye de olduğu gibi adamız Gökçeada da alınan önlemleri ve sağlık çalışanlarının doktorundan, hemşiresine, hasta bakıcısından, sağlık teknisyenlerine kadar tüm çalışanlarının nasıl özveriyle çalıştıklarını görüyor ve takdir ediyoruz. Ada halkının çeşitli vesilelerle sağlık çalışanlar ile dayanışma içinde olması da ayrı bir mutluluğumuzdur.         

Vefalı olan ada halkımızın unutamadığı, hizmetleri ile gönüllerde yer etmiş İmroz/Gökçeada’nın efsane doktoru Dimitri FOKAS’dan biraz bahsetmek istiyorum. Kendisi İmroz/Gökçeada da 1914 yılında Zeytinliköy de doğdu. 13 Kasım 1993’te bir hastasının evinde tedaviden dönerken trafik kazasında hayatını kaybetti.       

Dimitri FOKAS adamızda hükümet tabibi olarak görev yaparken, Kıbrıs’ta yaşanan kriz nedeniyle devlet onu Doğubayazıt’a tayin ediyor. Doktor haliyle gitmiyor, özel muayenehanesinde hizmet vermeye devam ediyor. 1950’lerin başından itibaren dünyaya gelen bütün ada çocuklarını ilk olarak o eline almıştır. Ada da onun elinin değmediği  bir İmrozlu/Gökçeadalı bulmak zordur.         

Doktor FOKAS hakkında yazar Nazım Alpman 19 Eylül 2013 tarihli BirGün gazetesindeki köşesinde şunları yazıyordu:İlk kez 1989’da bu adaya gelmiştim. Edebiyat Öğretmeni Erol Saygı adanın gezip görülecek yerlerini anlatırken Zeytinliköy’de Dr.FOKAS ile de tanıştırmıştı. o zaman sormuştum, bu kadar çileyi neden çekiyorsunuz? Yunanistan’a göçüp daha rahat bir hayat imkanınız da var üstelik…         

Dr. FOKAS acı bir gülümsemeyle anlatmaya başlamıştı. Tıp fakültesini Atina’da İkinci Dünya Savaşı yıllarında okuyor. Savaşın sonuna doğru Alman işgali altındaki Atina’da bir sokağın içinde Yunan Partizanları iki Alman askerini öldürüyorlar. Alman askerler bu sokağın iki başını tutup, kadınlar ve çocukları bir yana erkekleri diğer yana ayırıyorlar. Kimlik kontrolü sırasında FOKAS, TC pasaportunu çıkartıyor, Almanlar onu da kadınların tarafına alıyorlar. Sonra karşıda kalanların hepsini kurşuna diziyorlar. 

Bu hikayeyi anlatan Dr.FOKAS  sözlerini şöyle bağlamıştı:         

– Ben bugün hayattaysam Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğum için. Bu ülkeye bir can borcum var. Bu topraklarda doğdum, bu topraklarda öleceğim! 

Dr. FOKAS dediğini yaptı, bu topraklarda Türkiye de öldü. Sözünü tuttu! Dr. FOKAS bugün adı Gökçeada olan doğduğu yerde  yani İmroz’da binlerce kalpte yaşıyor!         

Onun yakın dostu Erol Saygı diyor ki; Bu ada da onun adını bir hastaneye verilmesi ne kadar güzel bir hareket olur! 

Adalı olmak özveri ister. Dört bir yanı sularla çevrili adamızda yaşamı sürdürmek, insanları sevmeyi gerektirir. Sanırım bu vasıflar Doktor Dimitri FOKAS’da fazlası ile varmış. Anlatılır ki epey yaşlı olan Kosta Terzi söylüyor ”İslamda manastır yaptırma geleneği olsaydı; bir manastır yaptırır, adını Aziz Foka manastırı koyardım.”         

Bence de onun hatırasını yaşatmanın, yolu mesleği ile ilgili bir yatırıma adının verilmesidir. Bu bir hastahane de olabilir, bir sağlık ocağı da olabilir. Yakışanı da budur. Ada halkı vefalıdır. Vefasını göstermeyi de bilir. Umutsuz olsaydı, sevmeseydi adayı ve ada halkını ömrünü karşılıksız adar mıydı halkın sağlığı için hiç bir çıkar düşünmeden. Toprağın bol olsun Doktor Dimitri FOKAS.         

Çorak toprakların bereket tanrısının adası seni unutmayacaktır.

Total Page Visits: 1998 - Today Page Visits: 2

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir