Güncel

60 YILIN BİRİKİMİ GURUR MUTLULUK VE COŞKU OLARAK DÖKÜLDÜ

Fener Rum Patriği Bartholomeos’un kutlama etkinlikleri muhteşem bir final ile sona erdi.
Öğleden önce gerçekleşen “Şükran Ayini”nde tebrikleri kabul eden Bartholomeos, akşam saatlerinde Tepeköy Çınaraltı’nda gerçekleşen konsere katılarak kendisini sevenler ile coşkuyu yaşadı.

Οι εορτασμοί για την επέτειο των 60 χρόνων διακονίας του Οικουμενικού Πατριάρχης ολοκληρώθηκαν με ένα υπέροχο φινάλε.
Ύστερα απο τη πρωινή λειτουργία (13/08) ο Βαρθολομαίος παρευρέθηκε  στη συναυλία που πραγματοποιήθηκε στο Σπηλιά στα αγρίμια το βράδυ. Πλήθος συμπολιτών μας ήταν εκεί για να τον συγχαρούν, να δείξουν την αγάπη τους και να διασκεδάσουν. 

The celebrations of the Patriarch Bartholomew for his 60 years of service ended with a magnificent finale.
Accepting greetings at the morning service (13/08) in the morning, Bartholomew attended the concert held in Ipsilya in Agriia in the evening. People were gathered to pay their respects, show him their love and celebrate.

Bir gün önce Zeytinliköy’de adına yapılan park açılışını yapmak için Aya Yorgi Kilisesinde ayine katılan Bartholomeos’u bir sürpriz bekliyordu. Etkinlikler için Selanik’ten adamıza gelen “Neapolis ve Stavrupolis Metropolitliği” bünyesindeki “Ayia Kassiani İmnografos Kadın Korosu” kilise önünde küçük bir dinleti ile açılışa renk kattı.

Το προηγούμενο απόγευμα στα πλαίσιο της Παράκλησης και της προγραμματισμένης θεμελίωση του πάρκου του σχολείου που θα λάβει το όνομα Πατριάρχης Βαρθολομαίος, ο Πατριάρχης καλωσορίστηκε μετά μουσικής από την χορωδία Γυναικών Σταυρουπόλεως και Νεαπόλεως  “Αγία Κασσιανή η Υμνογράφος”.

The previous afternoon, as part of the Prayer and the planned foundation of the school park that will be named after Patriarch Bartholomew, the Patriarch was welcomed with music by the Stavroupolis and Neapolis Women’s Choir “Aya Cassiani the Hymnwriter”.

Gerçekleşen mini dinletiyi videomuzdan izleyebilirsiniz. İYİ İZLEMELER.

ŞÜKRAN AYİNİ

60 yıl önce Dimitrios Arhondonis Rahip Bartholomeos olarak başladığı görevin “Şükran Ayini”ne Ortodoks aleminden önemli isimler katıldı. İskenderiye Patriği Theodores, Kiev Metropoliti Epifanios, Kıbrıs ve Yunanistan Kilise temsilcileri başta olmak üzere Yunanistan İstanbul Başkonsolosu Georgia SOULTANOPOULOU ile Gökçeada Belediye Başkanı Ünal ÇETİN dikkat çeken katılımcılar oldu.
Ayin sonrası kilise içinde gerçekleşen kutlama ritüelinde sırası ile İskenderiye Patriği Theodores, Kiev Metropoliti Epifanios, Kıbrıs Ortodoks Kiliseleri temsilcisi, Yunanistan Ortodoks Kiliseleri temsilcisi ve Gökçeada Belediye Başkanı Ünal ÇETİN birer konuşma yaparak Bartholomeos’u kutladılar.

Ο Δημήτριος Αρχοντώνης ξεκίνησε την αποστολή του ως Ιερέας Βαρθολομαίος πριν από 60 χρόνια. Oνόματα του ορθοδόξου κόσμου παρακολούθησαν την γιορτή των Ευχαριστιών όπως ο Πατριάρχης Αλεξανδρείας Θεόδωρος Β, ο Μητροπολίτης Κιέβου Επιφάνιος, καθώς και εκπρόσωπος της Κυπριακής και Ελληνικής Εκκλησίας, η Γενικός Πρόξενος της Ελλάδας στην Κωνσταντινούπολη Γεωργία Σουλτανοπούλου και ο Δήμαρχος της Ίμβρου Ünal ÇETİN, ο καθένας από τους οποίους έδωσε μια ομιλία για να συγχαρεί την υπεροχή του.

Dimitrios Arhondonis began his mission as Priest Bartholomew 60 years ago. Noble names from the Orthodox world attended the Thanksgiving celebration like the Patriarch of Alexandria Theodore II, the Metropolitan of Kiev Epifanios, as well a representative of the Cypriot and Greek Church, the Consul General of Greece in Istanbul, Georgia Soultanopoulou and the Mayor of Imroz Ünal ÇETİN, who each one of them gave a speech to congratulate his eminence.

Fener Rum Patriği Bartholomeos kendisini kutlayanlara (gerek konuşmalarıyla gerek programa dahil olarak) bir konuşma ile yanıt verdi. Konuşmasını Rumca yaptıktan sonra Türkçe olarak tekrarlayan Bartholomeos bazı güncel konulara dikkat çekerek altını çizdi.

Ο Πατριάρχης Βαρθολομαίος απάντησε σε όσους τον συνεχάρησαν (τόσο με τις ομιλίες του όσο και με την ένταξή του στη γιορτή) με μια δική του ομιλία. Ο Βαρθολομαίος, ο οποίος επανέλαβε την ομιλία του στα τουρκικά αφού μίλησε στα ελληνικά, επέστησε την προσοχή σε ορισμένα τρέχοντα ζητήματα και τα υπογράμμισε.

Patriarch Bartholomew replied to those who congratulated him (both with his speeches and by being included in the celebration) with a speech. Bartholomew, who repeated his speech in Turkish after speaking in Greek, drew attention to some current issues and underlined them.

Bartholomeos’un Türkçe olarak yaptığı konuşmanın tam metnini yazımızın devamında okuyabileceğiniz gibi kendi sesinden (seçilmiş fotoğrafları eşliğinde) videomuzda izleyebilirsiniz. İYİ İZLEMELER..

Μπορείτε να διαβάσετε μέρος της ομιλίας του Βαρθολομαίου στα Ελληνικά στο υπόλοιπο άρθρο μας ή μπορείτε να το παρακολουθήσετε (συνοδευόμενο από επιλεγμένες φωτογραφίες) στο βίντεό μας την ομιλία του στα Τουρκικά.

You can read the full text of Bartholomew’s speech in Turkish in the rest of our article, or you can watch it (accompanied by selected photos) in our video.

 “Değerli Misafirlerimiz,

Öncelikle ülkemizde ve komşu Yunanistan’da son dönemlerde yaşanan orman yangınlarında hayatını kaybeden, evleri, birikimleri kaybolan, on binlerce hektar ormanın kül olmasıyla gelişen doğal tahribat için derin üzüntülerimizi ifade etmek isteriz.İnsanlığın geleceğini tehdit eden çevre felaketlerinde hepimizin ortak mesuliyeti olduğu muhakkaktır.


Küçük fırsatlar ve geçici menfaatler uğruna doğamıza zarar verdik, O’nu ihmal ettik, ikazlarını dikkate almadık ve bu yıl acı ve endişeyi hissettiğimiz orman yangınlarıyla, insanlarımızın çaresizliğiyle, yanan hayvanların haykırışıyla yakından yüzleştik.
Bizleri misafir eden dünyamızın güzel tabiatına sahip çıkması gereken  özellikle gençlerimizin, daha hassas, saygılı ve ilkeli hayatı benimseyerek ve de Yüce Allah’a şükrederek çevre dostu bir yaşamı seçmelerini temenni ediyoruz.
Aynı mesuliyet duygularıyla biz İmrozlular da güzel adamızı korumalı ve sahip çıkmalıyız.
Cittaslow diye ün yapmış, doğasıyla, hala bakir olan çoğu kıyılarıyla, köy evleri, doğal ürünleri, küçükbaş hayvanlarıyla adamızın bu özelliğini mutlaka koruyalım, güzelliğine, tabiatına haksızlık etmeyelim. Adamızın doğal kimliğini korumak bizlerin görevidir ve de daha önemlisi, bizlerin elindedir.
Bu hassasiyeti ziyarete gelenlerden, tatilini geçirmek isteyenlerden de isteyelim, talep edelim.


Sevgili Adalılar,

81 yıl evvel  Agii Theodori/Zeytinliköy’de doğan, lambayla aydınlanan, odun sobasıyla ısıtılan, yürüyerek köyden merkezdeki  okula gidip gelen, kuyu suyuyla beslenen bir büyüğünüz olarak Gökçeadalı olmanın onurunu bugüne kadar her yaşadığımız gün hissettik.

Bizler bu adada komşuluğu tanıdık, köy hayatını sevdik, okumayı öğrendik, oynadık, âşık olduk, üzüldük ve bizler için en değerlisi, din ve kilise hayatını keşfedip özümsedik.

Ortodoks inancına ve Ekümenik Kilisemize daha fazla hizmet edebilmek için Heybeliada Ruhban Okuluna gittik. Lise ve Yüksek Okul eğitimimizi tamamladıktan sonra manevi Pederimiz rahmetli metropolit Meliton’un riyasetinde  bugün bulunduğumuz kilisede 13 Ağustos 1961’de rahip adayı Dimitrios Arhondonis olarak katıldığımız resamet töreninde rahip adımız Bartolomeos olarak değiştirilerek yeni hayatımıza adım atmış olduk.

Yüce Allah’ımızın inayetiyle 60 yıl sonra yine aynı kilisede sizlerle birlikte şükran ayinimizde bulunurken aramızda olmayan ve ebediyete intikal eden anne babamızı, arkadaşlarımızı, hocalarımızı, din büyüklerimizi, komşularımızı saygı ile anmak istiyoruz. 60 yıl boyunca bizlere yardımcı olan, destek veren, fedakârca yol arkadaşlığı eden tüm yakınlarımıza ve din adamlarına canı gönülden şükranlarımızı ifade ederiz.

Önce Rahip, sonra Metropolit ve daha sonra kilisemizin en üst makamı olan Patriklik görevlerimiz icabı yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde, kabul ve itibar gördüğümüz her ülke ve kurumda İmbros sevdası bizlere refakat etmiştir. Bu sevdayı, bu aidiyeti sözle ifade etmek zor olsa da sık sık adaya dönerek hasretimizi gidermeye ve kalan ömrümüz için güç almaya gayret ediyoruz.

Son yıllarda biz eski adalıları özellikle mutlu eden en önemli gelişme yarım asır sonra eğitim kurumlarımızın tekrar faaliyete geçmesi olmuştur.

2013 yılında başlayan bu süreç her geçen yıl daha da gelişerek geçmişin mağduriyetleri giderilmekte, yeni bir gelecek için umut vermektedir.

Toplumumuza yeni bir yaşam kaynağı sağlayan ve eğitim konusunda destek veren tüm kurum ve şahıslara; iyi bir eğitim vererek gençlerimizi yarınlara yetiştiren hocalarımıza müdür ve yöneticilerimize müteşekkiriz.
Rum toplumunun  Gökçeada’da tekrar huzur içinde yaşamasına olanak tanıyan, destek veren halkımıza, yerel makamlara ve Hükümetimize minnet duygularımızı ifade ederiz.

Bizler için çok özel olan bu törene katılarak duanızı ve desteğinizi esirgemediğiniz için teşekkürlerimizi sunarız. Bu vesile ile aramızda olmayan ve dünyanın muhtelif ülkelerinde yaşayan; adamızda doğan fakat hayatını başka şehirlerde sürdüren tüm hem şehirlilerimizi candan selamlıyoruz.

Allah’tan hepinize sağlıklı ömürler, mutlu ve umutlu bir gelecek bağışlamasını dileriz.

Sağ olunuz var olunuz.”

“Ο Χριστός εν τω μέσω ημών!
Από Αυτόν και το πάντιμον και μεγαλοπρεπές όνομά Του αρχίζω την ταπεινή μου ομιλία προς την αγάπη σας, σήμερα που γιορτάζω μαζί σας την συμπλήρωση έξη ολοκλήρων δεκαετιών από την ημέρα της εις διάκονον χειροτονίας μου σ᾽ αυτόν εδώ τον Μητροπολιτικό μας Ναό.
[…] , απεφάσισα να σας πω […] λίγα λόγια για τους τόπους που απετέλεσαν σταθμούς και σημάδεψαν τη ζωή μου: την Ίμβρο, τη Χάλκη, την Ευρώπη, το Φανάρι”.
“Για την Ίμβρο μας τι να πω; Τι να πρωτοπώ; Ότι γεννήθηκα και μεγάλωσα εδώ είναι γνωστό. Ότι την λατρεύω είναι πασίγνωστο. Ντρέπομαι όταν μιλώντας γι᾽ αυτήν με πιάνουν λυγμοί και διακόπτεται ο λόγος μου. Την έχω στη σκέψι μου «εν εσπέρα και πρωί και μεσημβρία και εν παντί καιρώ». Την σκέπτομαι και την επισκέπτομαι και την ονειρεύομαι και αναζητώ ευκαιρίες για να έρχωμαι και να ξαναέρχωμαι μερικές φορές το χρόνο, παρά τις πολλές υποχρεώσεις του Πατριαρχικού αξιώματός μου. Και, γιατί όλα αυτά; Γιατί η Ίμβρος είναι «το νησί της καρδιάς μας, των καημών μας, των πατέρων μας, της ατελείωτης νοσταλγίας μας», όπως είπα και άλλοτε. Γιατί είναι η «φίλη πατρίς», κατά τον Ευριπίδη, «ης-πατρίδος-ουδέν γλύκιον», κατά τον Όμηρο. Γιατί είναι τόπος πονεμένος και πικραμένος και αδικημένος. Γιατί την προίκισε ο Θεός με ατέλειωτες χάρες και ομορφιές. Είναι «μαγευτικωτάτη και τερπνοτάτη νήσος». Γιατί είναι όλη φως, όλη Αιγαίον, όλη ευωδία, όλη αλήθεια, όλη γνησιότητα, όλη αυθεντικότητα. «Τελικά … ο τόπος γεννήσεως σε σημαδεύει βαθιά, σου κεντάει την καρδιά και τη ζωή για πάντα, γιατί ακριβώς είναι αναντικατάστατος», είναι μοναδικός. Ναί! η Ίμβρος είναι μοναδική! «Ίμβρος η νήσος, νήσος χαριεστάτη και των εν Αιγαίω πελάγει αρίστη», για να επαναλάβουμε τον Ιωάννη Ευγενικό.
Μετά την Ίμβρο, ο δεύτερος σημαντικός σταθμός της ζωής μου ήταν η Χάλκη. Μετά το Δημοτικό του χωριού μου και σε ηλικία 11 ετών βρέθηκα για ένα χρόνο στο Ζωγράφειο στην Πόλη και πάλι πίσω στο νησί μας, όπου ο ευεργέτης του Μητροπολίτης Μελίτων είχε ανοίξει την διπλανή Κεντρική μας Σχολή με τους πλουσίους καρπούς της και το άδοξο τέλος της. Και μόλις απεφοίτησα από αυτήν, το 1954, ο Θεός διά του Γέροντός μου οδήγησε τα βήματά μου στην περίπυστη Θεολογική Σχολή της Χάλκης, με την πολύ πιο μακρά ιστορία και προσφορά της […]
Εκεί, λοιπόν, στον Λόφο της Ελπίδος πέρασαν επτά όμορφα χρόνια, μέσα στο ειδυλλιακό περιβάλλον της Σχολής, με σοφούς καθηγητάς και αγαπητούς συμμαθητάς εκ των της οικουμένης περάτων, κι᾽ εκεί έμαθα να προσεύχομαι, να αγαπώ τη μάθηση, να οραματίζομαι το μέλλον, να θαυμάζω το «καλό λίαν» φυσικό περιβάλλον, που χρόνια τώρα προβάλλω την ανάγκη σεβασμού και προστασίας του. Εκεί έμαθα να αγαπώ τον Θεό και τους ανθρώπους. Αυτή η Σχολή μας όντως ήταν η πιο σπουδαία Ορθόδοξος Θεολογική Σχολή παγκοσμίως. […] Εκεί ξαναγύρισα μετά τις σπουδές μου στην Ευρώπη για τέσσερα ακόμη χρόνια πριν αγκυροβολήσω στο Φανάρι πριν από 49 χρόνια. Ένδεκα, λοιπόν, συνολικά Χαλκίτικα χρόνια θα μπορούσαν να μη βάλουν ανεξίτηλη τη σφραγίδα τους στη ζωή μου και στη διαμόρφωση της βιοθεωρίας και της κοσμοθεωρίας μου;
Μετά τη Χάλκη και τα δύο χρόνια της στρατιωτικής μου θητείας ήλθαν τα πέντε χρόνια της πορείας μου στα Πανεπιστήμια της Ευρώπης με υποτροφία του Πατριαρχείου μας.

Εδώ θέλω να θυμηθώ με συγκίνηση και ευγνωμοσύνη μία λεπτομέρεια: Με το απολυτήριο από τον στρατό στο χέρι, βρέθηκα στην αποβάθρα του Γαλατά για να φύγω με πλοίο στον Πειραιά κι᾽ απ᾽ εκεί στην Ιταλία για την έναρξη των σπουδών μου. Και εκεί ήλθαν να με κατευοδώσουν με την ευχή τους για επιτυχία, εμένα τον νεαρό διάκονο, δύο σεβάσμιοι Αρχιερείς, ο Γέροντάς μου και ο Σχολάρχης μου, προσφέροντάς με και μια τσάντα για τα βιβλία μου. Ξεχνιέται τόση στοργή, τόσο πατρικό ενδιαφέρον αληθινών πνευματικών πατέρων; Αιωνία να είναι η μνήμη τους και αναπαυμένη η ψυχή τους!
Εκεί, λοιπόν, στην Ευρώπη, άλλος κόσμος. […] έπρεπε να προσαρμοστώ. Να καταλάβω ότι ο τόπος μου δεν είναι ο ομφαλός της γης. […] Εκεί επρόκειτο να μάθω να σέβομαι την ετερότητα του άλλου. Να εκτιμώ και τις διαφορετικές προσεγγίσεις, τοποθετήσεις, εκτιμήσεις. […] το φθινόπωρο του 1963, όταν ξεκινούσα, είπα μαζί με τον Καβάφη: «θα πάγω σ᾽ άλλη γη, θα πάγω σ᾽ άλλη θάλασσα», αλλά δεν είπα: «Μια πόλις άλλη θα βρεθεί καλλίτερη από αυτή». Διότι πίστευα ότι η πόλις μου και ο προορισμός μου ήταν εδώ.
Έπρεπε να αποτίσω το χρέος στην Εκκλησία που με σπούδασε. […].Και μετά τας Ευρώπας και πάλιν η Χάλκη η ερατεινή για τέσσερα χρόνια και η χειροτονία εις πρεσβύτερον, και πάλιν από τον Γέροντα Μελίτωνα, εις το κατανυκτικό Καθολικό της Αγίας Τριάδος.[…]. Ακολούθησε η χειροθεσία μου σε Αρχιμανδρίτη στο Ιδιαίτερο Πατριαρχικό Παρεκκλήσιο από τον Πατριάρχη Αθηναγόρα, […] και εξελέγη εις διαδοχήν του[…] ο από Ίμβρου και Τενέδου σεμνός και γλυκύτατος Δημήτριος Παπαδόπουλος. Έτσι άρχιζε για τον ομιλούντα η περίοδος Φαναρίου […]. Καινούργιος προιστάμενος που με αγκάλιασε με πατρική στοργή και αμέριστη εμπιστοσύνη, καινούργιος τόπος διακονίας, καινούργιοι συνεργάτες, καινούργιες συνθήκες, […] διαρκής μύησις, […] εις το μυστήριον και το διαιωνιζόμενον θαύμα της Μεγάλης Εκκλησίας. Στο δικό της Πανεπιστήμιο έμαθα πολύ περισσότερα, ιερώτερα και πολυτιμότερα από όσα στα ανώτατα εκπαιδευτήρια της Ευρώπης. […]. Ήμουν για 17 χρόνια ο σύνδεσμος μεταξύ του Πατριάρχου Δημητρίου και του Χαλκηδόνος Μελίτωνος. Τα πλοία της γραμμής Karaköy – Kadıköy με γνωρίζουν πολύ καλά! Κι᾽ όταν έφθανα στο πατρικό σπίτι του Γέροντος με φουσκωμένο τον μάρσιπο από υπηρεσιακά έγγραφα, […]
Το 1984, ξαφνικά αρρώστησε ο Γέροντας, ο οποίος εκοιμήθη τον Δεκέμβριο του 1989. Σε δύο χρόνια αρρώστησε και μας άφησε ορφανούς και ο Πατριάρχης Δημήτριος. […]”.
Αλλά η σκυτάλη έπρεπε να παραδοθή σε άλλα χέρια, […] «Και έστησεν» η σεπτή Ιεραρχία τους υποψηφίους «και έπεσεν ο κλήρος επί Ματθίαν», επί τον Χαλκηδόνος Βαρθολομαίον, τον νεώτερον ίσως τότε εκ των εν τω οίκω του πατρός μου, «λαβείν τον κλήρον της διακονίας ταύτης και αποστολής» (βλ. Α´ κεφ. των Πράξεων). Ταύτα εγένοντο ελέω Θεού.


Έκτοτε πέρασαν, χάριτι Θεού, τριάντα ολόκληρα χρόνια «εν κόποις περισσοτέρως, οδοιπορίαις πολλάκις, κινδύνοις εξ εθνών, κινδύνοις εν ψευδαδέλφοις, εν κόπω και μόχθω, εν αγρυπνίαις πολλάκις· χωρίς των παρεκτός η επισύστασίς μου η καθ᾽ ημέραν, η μέριμνα πασών των εκκλησιών», διά να ενθυμηθώ τους λόγους του Αποστόλου Παύλου, αυτού του γίγαντος, εγώ ο νάνος”.




Çok alkış alan bu konuşmadan sonra ada dışından gelen konuklar yemeğe geçerken diğer katılımcılarda akşam saatlerinde yapılacak konserde buluşmak dilekleriyle kiliseden ayrıldılar.

Το ακροατήριο χειροκρότησε τον λόγο της ΑΘΠ και οι επίσημοι καλεσμένοι αποχώρηση για το επίσημο γεύμα της Μητρόπολης, ενώ οι πιστοί κατευθύνθηκαν προς τη Σπηλιά στα Αγρίδια για την απογευματινή συναυλία.

The audience applauded the speech of his eminence and the guests left for the official meal of the Diocese, while the citizens headed to the Spilia in Agridia for the afternoon concert.

COŞKU DOLU KONSER

“Neapolis ve Stavrupolis Metropolitliği” bünyesindeki “Ayia Kassiani İmnografos Kadın Korosu” ve koroya konuk olarak destek veren Dilek KOÇ kutlamaların muhteşem bir final ile sonlanmasına büyük katkı sundular.

H Συναυλία της Γυναικείας Χορωδίας Σταυρουπόλεως και Νεαπολεως Κασσιανή η Υμνογράφος με σολίστ της Dilek KOÇ ήταν ενα υπέροχος επίλογος μιας εβδομάδας γεμάτης εορτασμούς.

The Concert of the Women’s Choir “St Cassiani” with Lead vocalist Dilek KOÇ was a wonderful epilogue of a week full of celebrations.

2018 yılında Tepeköy Özel Rum Lisesinin düzenlediği mezuniyet törenine katılan koro Gökçeadalılar için yabancı değil. Konuk Sanatçı Dilek KOÇ’u tanımayanlar olabilir. 1974 Antalya doğumlu Dilek KOÇ, İTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu. Mimarlık eğitimi alırken “Ruhi Su Dostlar Korosu”nda Korist olarak 5 yıl yer alan Dilek KOÇ, müziğinin temellerini “Ruhi Su sanat ve Kültür Vakfı”nda attı. 2000 yılından bu yana Selanik’te yaşamaya başlayan Dilek KOÇ birçok başarılı çalışmaya imza atmıştır.

Για τους κατοίκους της Ίμβρου η χορωδία δεν είναι άγνωστη αφού είχε οργανωθεί συναυλία τους το 2018 στην τελετή αποφοίτησης του Ελληνικού λυκείου. Για όσους δεν γνωρίζουν την Dilek KOÇ, είναι γεννημένη στην Ατταλεία και απόφοιτος του Πολυτεχνείου της Κων/πόλης. Σαν φοιτήτρια συμμετείχε σε χορωδίες όπου και πήρε τις βάσεις της στη μουσική. Από το 2000 ζει και εργάζεται στην Θεσσαλονίκη.

For the residents of Imroz the choir is not unknown since a concert was organized in 2018 at the graduation ceremony of the Greek high school. For those who do not know the lead vocalist Dilek KOÇ, she was born in Antalya and graduated of the Technical University of Istanbul. As a student participated in choirs where she got her basics in music. Since 2000 he lives and works in Thessaloniki.

Yunan geleneksel müziğinin önde gelen müzisyenleri ile birlikte bütün Yunanistan‘ da ve Yunanistan dışında konserler veren Dilek KOÇ’un Konser repertuarında, Türk ve Yunan kültürlerine ait eserler, aynı melodik yapıya sahip olup her iki dilde de sevilmiş söylenegelmiş ezgiler, Küçük Asya’dan (İzmir’den, Kapadokya’dan, İstanbul’dan göçen Rumların beraberlerinde getirdikleri) getirilen Türkçe ve/veya Yunanca söylenen halk türküleri yer almaktadır.  Ayrıca yine ortak bir kültürün eseri olan İstanbul ve Selanik Sefarad Müziği ile de uğraşmaktadır. ‘Karşı’ adında bir albümü bulunmaktadır. Bu plağın içeriği geçmişte Türkçe ve Yunanca beraber okunan ve iki halk tarafından sevilen geleneksel eserlerden oluşmaktadır. Kısacası Dilek KOÇ, Türk ve Yunan halklarının ortak kültürlerini ön plana çıkaran eserler üzerine yoğunlaşmış başarılı bir sanatçıdır.

Με γνώσεις Βυζαντινής και Παραδοσιακής Μουσικής η  Dilek KOÇ ερμηνεύει τραγούδια στα ελληνικά και τα Τουρκικά με έμφαση σε μουσικές και παράδοσης της Μικράς Ασίας. Παράλληλα ερευνά και πειρματίζεται στην Ελληνική Σεφαραδιτικη μουσική. Έχει ένα προσωπικό δίσκο με το όνομα Karşı (απέναντι) όπου ερμηνεύει ελληνικά και τουρκικά παραδοσιακά τραγούδια, ενώ είναι και η ερμηνεύτρια του γνωστού τραγουδιού Baharat, tarçın ve buse απο τη Πολίτικη Κουζίνα.

With knowledge of Byzantine and Traditional Music, Dilek KOÇ performs songs in Greek and Turkish with an emphasis on music and tradition of Asia Minor. At the same time she researches and experiments in Greek Sephardic music. She has a personal album called Karşı (across) where she sings Greek and Turkish traditional songs, while she is also the singer of the famous Baharat song, tarçın ve buse from the film “a touch of spice”.

“Neapolis ve Stavrupolis Metropolitliği” bünyesindeki “Ayia Kassiani İmnografos Kadın Korosu” ve Dilek KOÇ 16 şarkılık bir konser planlamışken coşku içindeki izleyicilerin taleplerine karşı duramayarak icra edilen şarkı sayısını %50 artırdı.Konser izlemek için alanı dolduranlar şarkılarla coştu. Farklı olduğu söylenen 2 kültürün ne kadar çok ortak noktası bulunduğu bu konserle de ortaya çıktı. Amacımız tümünü yayınlamak olsa da teknik yetersizliklerimiz nedeniyle 21 şarkılık bölümünü kaydedebildiğimiz görüntüleri videomuzdan izleyebilirsiniz. İYİ İZLEMELER..

Η προγραμματισμένη παράσταση με 16 τραγούδια ερμηνευμένα από τη Γυναικεία Χορωδία της Αγίας Κασσιανής έδωσε τέτοια ευχαρίστηση στο κοινό που παρατάθηκε για αρκετή ώρα ερμηνεύοντας συνολικά 25 κομμάτια.

Η συναυλία αυτή ήταν άλλη μια απόδειξη της  ομοιότητας των δυο λαών, όσο και αν κάποιοι θέλουν να πιστεύουν στις διαφορές. Εμείς προσπαθήσαμε να απαθανατίσουμε μερικές από τις στιγμές και σας τις παραθέτουμε. 

The planned performance with 16 songs performed by the Women’s Choir of St Cassiani gave such pleasure to the audience that it was extended for a long time performing a total of 25 pieces.

This concert was another proof of the similarity of the two cultures, no matter how much some want to believe in the differences. We have tried to capture some of the moments and we share them to you.

“Neapolis ve Stavrupolis Metropolitliği” bünyesindeki “Ayia Kassiani İmnografos Kadın Korosu”na, Koro Şefi Maria HARALAMBİDOU ve Konuk sanatçı Dilek KOÇ başta olmak üzere bu coşkuyu yaşamamıza ve görüntüleyerek paylaşmamızı sağlayan herkese teşekkür.Gökçeada’nın Sesi olarak bir haftadır süren etkinlikler ile rahipliğinin 60. Yılı ve Patrikliğinin 30. Yılını kutlayan Bartholomeos’u NİCE BAŞARILI ÇALIŞMA YILLARI DİLEYEREK KUTLUYORUZ.

Ευχαριστούμε τη Μαέστρο της χορωδία Μαρία Χαραλαμπίδου και τη Σολίστ Dilek KOÇ και μαζί όλα τα μέλη και τους μουσικούς της Γυναικείας Χορωδίας που μοιράστηκαν και μετέφεραν το πάθος τους και μας διασκέδασαν.

Ως Φωνή της Ίμβρου σας ευχόμαστε Πολλά τα έτη σας Παναγιώτατε. 

We thank the maestro of the choir Maria Charalambidou and the lead vocalist Dilek KOÇ that together with the members and the musicians of the Women’s Choir shared and conveyed their passion and entertained us.

Here in Imroz Voice we wish May God grant His Eminence Many Years.

Total Page Visits: 1273 - Today Page Visits: 1

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir