BAŞKA BİR HİKAYE YAZMA ZAMANI
Referanduma dönüşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çok az bir zaman kaldı. İktidarın uyguladığı ekonomi politikaları an itibarıyla iflas etmiş durumdadır. Ekonomistler Erdoğan iktidarının devam etmesi durumunda durgunluk ve işsizlik yaşanacağını açıkca belirtiyorlar. Bu bedelle yüzleşmeye hazır olun diyorlar.
Siyasi iktidarın akılla bilimle bile açıklanamayacak ekonomik model uygulamasıyla kur ve enflasyonu önlemeyeceği metotlarla insanların kiradan gıdaya en temel ihtiyaçları karşılamasını bile imkansız hale getirdiğini yaşayarak görüyoruz. Derin bir yoksullukta yaşıyoruz, tüm emekçiler dar gelirliler olarak. Kur Korumalı Mevduat organizasyonu ile sermayedar kesime para transferi yapılmaktadır. Ülkemizde yaşayan bireyler zor durumda. Üretici konumundaki kişilerde zorda. Seçim sonrası değişim sağlanamazsa büyük bir olumsuzluklarla karşılaşacağımız kaçınılmazdır. Örneğin seçim sonrası kurların freni tutmayacak, ortaya çıkacak ekonomik kaosun bedeli her zaman olduğu gibi yoksula, emekçiye ve emekliye fatura edilecektir.
28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde, şartların zor olduğunun bilincinde olarak tarihin en sağcı meclisine karşı muhalefetin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması için öncelikle son seçimde sandıklara giden seçmenleri tekrar götürebilme başarısını sağlayarak sandığa gitmeyen yaklaşık 8 milyon kişinin en azından önemli bir kısmının ikna edilmesi lazımdır. 28 Mayıs günü seçim kazanılmalı, bu anti demokratik düzen değişmelidir.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise ”Faizleri indireceğiz dedik” ve bunları yaparken hiç kimseye boyun eğmedik çünkü ezanlar susmaz, bayraklar inmez diye demeç veriyor. Bu sözleri ile Türkiye ekonomisine ne kadar hakim olduğunu/olmadığını gözlerimiz yaşararak izliyoruz. Ekonomimiz sağlam ellerde. Türkiye huzur içinde yaşanan hiç bir ekonomik kriz yok. Ülkemizde her şey yolunda. Tabii ki sizlerde inanıyorsanız.
28 Mayıs’ta yapılacak olan 13. Cumhurbaşkanlığı için karar verme zamanı. Sığınmacılar sorunu, Hizbullah-HüdaPar ilişkisi, Andımızın kaldırılması, deprem, orduya Fetö kumpası, yolsuzluk, sınır güvenliği, uyuşturucu sorunu ve yoksulluk. Tüm bunları düşündüğümüzde karar verip oy vermek için sandığa gidip, seçime katılım oranını yurt dışında ve yurt içinde yüksek oranlara çıkarmalıyız. Mesele bu kadar açık ve net dir. Tek adam rejimine dur demek gerekiyor. Yapılacak seçim ile demokratik yollardan tek adam rejiminden nasıl kurtulduk diye tüm dünyaya örnek olacağız yada vereceğimiz yanlış kararla gelecek nesillere görevimizi yapamadığımızı göstereceğiz. 28 Mayıs bu açıdan tarihi bir yol ayırımıdır.
Bir kişinin bekası mı önemli milletin geleceği mi? Karanlığa teslim olmayacağız. Karar seçmenin. Başka bir hikaye yazma zamanı. Nokta.
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim”