BİLGİ KARARTMASI YAŞIYORUZ
Hayat pahalılığı ve enflasyon ülkemizin bir numaralı sorunu olmaya devam ediyor. En çok da bu işten emekliler ve çalışanlar etkilenmektedir. Enflasyon oranlarını açıklamakla görevli Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon oranları ise nedense hep İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve ENAG gibi ayrı enflasyon hesapları yapanlarından düşük açıklanmaktadır.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları neden önemlidir? Çünkü çalışanların ve emeklilerin ücret artışlarında TÜİK verileri esas alınmaktadır. TÜİK’in tüketici enflasyon oranını açıklarken esas aldığı 400 kalemlik ”Madde Fiyat Listesi’nin” 2019 yılından beri bu liste kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. DİSK (Devrimci İşçi Sendikası) bu konuda açtığı davayı kazandığı, TÜİK itirazının Danıştay’dan dönmesine rağmen ”Bilgi Karartması” devam etmektedir.
Vatandaşın aklından çıkaramadığı soru şu; geçim koşulları iyileşecek mi? Cevap olumsuz. Geçim koşullarının iyileşmesi için epey bir zamana ihtiyacımız var. Yani en az birkaç sene diyelim. Anlıyoruz ki Mehmet Şimşek’in politikaları ancak ülke ekonomisindeki kanamayı durduran bir politikadan öteye gidemiyor. Türkiye sadece uygulanmak istenen ekonomik reçetesiyle değil, ülkenin politik alanında yapılacak demokratikleşme, hukukun üstünlüğünün sağlanması gibi iyileştirmeler de kaçınılmaz olarak gerekmektedir. Yoksa fatura hep ücretlilere ve yoksullara kesilmeye devam edecektir. Ücret artışlarının ve emekli aylıklarının en düşük düzeyde tutulmak istenmesi emek geliri elde edenlerin, dar gelirlilerin yoksullaşmasına yol açacaktır. İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yayınladığı raporda vatandaşların yüzde 60’ından fazlası tükettikleri gıda miktarını azalttıklarını belirtiyor.
Son yerel seçim sonuçları üzerine yapılan analizler şu somut durumu ortaya koymaktadır. Vatandaşların yüzde 55’inin AKP’ye oy vermeme gerekçesi olarak kötü giden ekonomiyi ve hayat pahalılığını göstermiştir. Yani AKP’nin halktan giderek koptuğunu görüyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 13 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın gözetiminde kamuda tasarruf önlemlerini açıkladı. Bu şimdiye dek, AKP döneminde açıklanan ilk tasarruf genelgesi değil. CHP lideri Özgür Özel ”Örtülü IMF programı” diye açıklamada bulundu. Yapılacak tasarruflara baktığımızda memurun ulaşım, gençliğin iş, halkımızın hizmet hakkında olacağını görüyoruz ama ”İtibardan tasarruf olmaz” diyenlerin Cumhurbaşkanlığı harcamalarından bahsedilmediğini görüyoruz.
Alınmak istenen önlemler yatırımlarda yüzde 15, hizmet alımlarında yüzde 10 kesinti öngörüyor. Yüzde 75’i tamamlanmamış projeler durdurulacak. Uygulanmak istenen tasarruf programı belediyeler dahil bütün kamuyu kapsıyor. 31 Mart seçimlerinde CHP’nin eline geçen belediyelerin yatırım programlarını, gelirlerini de olumsuz etkileyecektir. Küçük ve orta ölçekli çoğu işletmeler bu sürece dayanamayabilir. Bekleyip hep beraber göreceğiz.
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim”