BİR KAVGANIN GÜZELLİĞİ VE ON’LAR
Murathan Mungan, ”Fırtına” şiirinin dizelerinde ”Ne geçmiş tükendi ne de yarınlar” diye yazmıştı. Tarihe Kızıldere Katliamı olarak geçen olayın üzerinden 50 yıl geçti.
Bu olay yakın tarihimizin en önemli sayfalarından biridir ve unutulmayacaklardır. 30 Mart 1972 Kızıldere Katliamı ülkemiz devrimci, sosyalist hareket tarihinin bir dönüm noktası olarak kabul görmüştür.
Küçük ve ayrıcalıklı bir grubun iktidarda olduğu Oligarşi düzene karşı, halkın yanında bağımsız Türkiye mücadelesi için emperyalizme karşı verilen mücadeledir Kızıldere aynı zamanda.
Mahir Çayan 1967 yılında kısa süreliğine Fransa’ya gitmişti. Buradaki sosyalist hareketlerin genel seyri ve içinde bulundukları tartışmaları izlemek fırsatını buldu. Fransa’da bulunduğu bu kısa süreçte izlediği ve etkilendiği Latin Amerika’daki silahlı devrim mücadelesinin gerekliliği düşüncesine inandı.
Kızıldere Katliamı olduğunda Mahir ve On’lar bir mesaj vermişlerdi geride kalanlara, yardımlaşma ve dayanışmanın güzelliği üzerine. Ama bu dayanışma ve yardımlaşmanın ne kadarı günümüze yansıyor dersek tartışılmalıdır. Yine de umut ve hayallerimiz yaşamaya devam edecektir.
Mahir Çayan ve On’lar ülkemizin belirli bir dönemini, verdikleri mücadele ile unutulmamak üzere bu dünyadan ayrılıp gitmişlerdir. Anıları önünde saygıyla…
Büyük şairimiz Nazım Hikmet’in dediği gibi: ”Hoş geldin. Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta… Hoş geldin. Yerin hazır. Hoş geldin. Dinleyip diyecek çok. Fakat uzun söze vaktimiz yok. Yürüyelim…”
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu memleket bizim”