BOĞAZİÇİ – 2 ”AŞAĞI BAKMIYORUZ”
İktidarın bütün karalama ve hedef göstermelerine rağmen Boğaziçi Üniversitesinde direniş sürüyor. 158 yıllık üniversiteye AKP’li Melih Bulu’nun ‘kayyum rektör’ olarak atanmasını kabul etmediği için polisin sert müdahalesiyle karşılaşıyorlar.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri her gün rektörlüğe sırtlarını dönerek protesto düzenliyorlar.”Aşağı bakmıyoruz, kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” pankartı açan akademisyenler ‘159’ öğrencinin göz altına alınmasına atıfla ‘159’ yazılı dövizlerle rektörlüğe sırtlarını döndüler.
Direniş sadece Boğaziçi Üniversitesi ile sınırlı kalmıyor, öfke Türkiye’nin her yerinde. Hatay, Antalya, Muğla, Aydın, Eskişehir, İzmir de destek protestoları yapılıyor. Melih Bulu’nun istifa etmesi lazım. Aksi takdirde kaos çıkıyor, kaosa izin vermemek lazım. Öğrenciler istemiyor, öğretim üyeleri istemiyor. Bir aydan fazladır bir yardımcı dahi kendisine bulamadı. O zaman çekilmesi lazım.
Boğaziçi Üniversitesinin abluka altında olduğuna dikkat çeken öğrenciler ve akademisyenler ”Kayyum rektör Bulu’ya geçit vermeyeceğiz” diyerek özerk üniversite için mücadele verdikleri vurgusunu yapıyorlar. İnsanlar belediye başkanı, muhtar v.b. seçiyor ama üniversitede akademisyenler rektörünü seçemiyor. Bu kabul edilemez bir mantık. İktidar istediği atamayı içine sindiriyor da atanana tepkiyi bir türlü sindiremiyor. Boğaziçi’nde yaşananlar, ülkedeki demokrasi sorunundan bağımsız değerlendirilemez. Bu olay ülkemizin en iyi üniversitelerinden birine yapılan partizan atamaya öğrencilerin haklı tepkisidir.
Bu en temelinde bir akademik özerklik meselesidir. Boğaziçi’ndeki direniş tüm Türkiye’de akademik özerkliğin bir savunusudur. Boğaziçi Üniversitesinde 32 bölüm rektörle iş birliği yapmayacağını açıkladı. Eğer bir iktidar kendi atadığı rektörü üniversiteyi ablukaya alarak tutmaya çalışıyorsa kendi de bu atamanın meşru olmadığını biliyor demektir. Esen kalın sevgili Gökçeadalılar.