DÜNYA REJİMLERİ ÜZERİNE
Bugün günlerden Pazar, bu yaz ayları mevsim normallerinin üzerinde mi seyretti. Üzülmeyin, önümüzdeki yıllar daha da sıcak geçecek. Bugünleri daha çok arayacağız. Orman yangınları almış başını gidiyor. Günde 4-5 orman yangını çıkmasını artık yadırgamıyoruz, sanki kanıksadık artık normalmiş gibi geliyor. Herhangi bir anormallik ortada yok sanki. Haydi çeşitli nedenlerle ormanlarımız yanıyor, görevliler canla başla söndürme ve soğutma çalışmalarını yerine getiriyorlar. Eyvallah. Peki Muğla/ Akbelen ormanlarında yaşadıklarımıza ne demeli. Ormanlarımızı korumak kanunlarımıza göre vazgeçilmez bir görevken, gözümüz gibi korumamız gerekiyorken ormanın ağaçlarını kesiyoruz. Oranın ve çevresinin ekosistemini yok ediyoruz. Doğal su kaynaklarımızı kurutuyoruz. Ne için linyit kömürü çıkarmak için. Dünyada gelişmiş ülkeler kömür üretimlerini durdurup, enerji üretiminde yeni kaynaklara yönelirken, bizler sadece seyredip üstelik orman sahasını korumak isteyen yöre köylülerini ve çevreye duyarlı sivil toplum örgütlerini ”Marjinal unsurlar” diye en tepe noktadan suçlama basitliğine kaçıyoruz.
Ben, Halikarnas Balıkçısının bir sözünü yazarak hatırlatma yapayım. Ne demiş ünlü yazarımız ”Sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur”. Doğamıza sahip çıkmak vatan sevgisidir, unutmayalım-unutturmayalım.
Bugün günlerden Pazar demiştik ya, birazda yüzümüzden gülümsemeyi eksik etmeyelim diye sizlere Dünya Rejimleri Üzerine yazımda çoğunuzun bildiğini yazmak istedim. Hatırlatma niyetiyle;
SOSYALİZM: İki ineğiniz varsa, birini komşuya verirsiniz.
KOMUNİZM: iki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır size süt verir.
FAŞİZM: İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır size süt satar.
NAZİZM: İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır sizi kurşuna dizer.
TEOKRASİ: İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, siz süt duasına çıkarsınız.
BÜROKRASİ: İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, birini öldürür, sütü satar, kovayı da devirir.
DEMOKRASİ: İki ineğiniz varsa, ikisi de greve girer.
Ve şimdi de TÜRKİYE;
OLASILIK 1: İki ineğiniz varsa, ikisini de satar, parayı repoya yatırırsınız. Gelen faizle de süpermarketten pastörize süt alırsınız…
OLASILIK 2: Emekçi işçisinizdir, haliyle ineğiniz yoktur…Hep inek alma hayali ile çalışırsınız. Emekli ikramiyenizle, parasını repoya yatırmak üzere ineklerini satan birinin ineklerinden ancak birini satın alabilirsiniz. İnek bir ay sonra ölür…
OLASILIK 3: Emekli işçisinizdir, haliyle ineğiniz yoktur…Hep inek almak hayaliyle çalışırsınız. Emekli ikramiyenizle, parasını repoya yatırmak üzere ineklerini satan birinin ineklerinden ancak birisini alabilirsiniz. Siz ineğin sütünü satarak bi inek daha almak için yırtınırken, parasını ona katlayan repo sever, süt çiftliği kurar. Ve ineğinizi yarı fiyatına satın almak ister. Siz satmazsınız. İneğinizi bir bacağından vurdurur. İneğinizden sosis yapar…
OLASILIK 4: Emekli işçisinizdir, haliyle ineğiniz yoktur… Hep inek alma hayaliyle çalışırsınız. Emekli ikramiyenizle, parasını repoya yatırmak üzere ineklerini satan birinin ineklerinden ancak birisini alabilirsiniz. Siz ineğin sütünü satarak bi inek daha almak için yırtınırken, parasını ona katlayan repo sever, süt çiftliği kurar. İneğinizi yarı fiyatına satın almak ister. Siz satmazsınız… İneğinizi bir bacağından vurdurur. Yandaş basın sizi ve topal ineğinizi 3 gün birer saat haber yapar. Siz gazinolarda Kahtalı Miçi ile şarkı söyler, köşe olur, kazandığınız paralarla inek alırsınız, topal inek de repo severin boğazına kaçar…
Bugün günlerden Pazar demiştik. Umarım sağlıklı, umutlu ve dayanışma içinde olursunuz.
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim”
