GüncelYazarlar

EMEKLİ MAAŞI KÜÇÜLÜRKEN, EMEKLİLİK YAŞI BÜYÜYOR ! 

  Günümüz koşullarında, siyasal iktidar emekli maaşlarını ve ikramiyelerini minimumda tutarak sorunu ötelemeye çalışmaktadır. Şimdiye kadar Türkiye nüfusunun genç ve dinamik olması sayesinde sosyal güvenlik sistemi kendini ayakta tutmayı başarabilmiştir.

            Ama genç nüfusun yarattığı bu ortam/avantaj yıllar geçtikçe tersine dönmektedir. Türkiye’de yaşlanan demografik yapısı, kötüye giden ekonomik durum ülkenin doğum hızını düşürmekte, hem de boşanma sayılarını arttırmaktadır. R.T.Erdoğan’ın 3 çocuk yapın telkini de hoş bir seda olarak yaşanan ekonomi gerçekleri karşısında askıda kalmıştır. Kulak asan yoktur, ülkemize gelen Suriyeliler hariç. Çünkü iktidar teşvik olarak Suriyelilere bedava sağlık hizmeti yanında çeyiz yardımı yapmaya devam etmektedir. Bu durum da ülkemiz demografik yapısını süreç içinde değişime uğratacağı kaçınılmazdır. İstatistikler Suriyeli kadınlarda doğum oranının yüksekliğini apaçık ortaya koymaktadır. Türklerde ise doğum oranı gittikçe düşmektedir. 

            Avrupa’da ve gelişmiş diğer ülkelerde yaşlı nüfusu yüksek olan devletlerin yaptıkları uygulamalarını göz önüne alarak Türkiye’nin köklü bir reform yapmasına ihtiyaç vardır. Ama bu vizyonu yerine getirecek siyasi iktidarda bu ekonomik güç ve yaptırım niyeti var mıdır? Yoksa emeklilik hayatını tümüyle sosyal hayatın dışına süpürmek, yok saymak daha mı kolayına gelmektedir.

            Siyasi iktidarın eli kolu gittikçe bağlanıyor. Çaresizler çünkü yaşlanıyoruz. Bu gerçek durdurulamıyor. Emeklilik ödemeleri 90’ların sonunda toplanan prim gelirlerini aşıyordu. Yaşanan bu kriz karşısında emeklilik yaşı büyütülmüştü, günümüzde de aynı kriz tekrar önümüze geldi dayandı. Çözüm bulunamaz ise tek çare yine emeklilik yaşını büyütmekten başka bir yol kalmamaktadır. Bekleyip, bu kaçınılmaz gerçeği de göreceğiz. 

            Çünkü, istihdam oranı düştükçe ve asgari ücret ülkemizde yaygınlaştıkça SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) prim gelirleriyle emekli maaşı giderleri arasındaki denge gittikçe bozulmaktadır. Bu durum ülkemizin acı gerçeği karşısında yapılabilen ancak ortaya çıkan açığın bütçeden karşılanarak sorun ertelenebilmektedir.

            Lenin’in sözüyle yazımızı bitirelim. ”Eğer siyasete müdahale etmezseniz, siyaset hayatınıza müdahale eder.”

            Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim” 

Total Page Visits: 1340 - Today Page Visits: 1

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir