EMEKLİ MAAŞLARI VE EMEKLİ OLACAK EYT’LİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan 28 Aralık 2022’de açıkladığı gibi emeklilikte yaşa takılanlar(EYT) ile ilgili yasa teklifi AKP tarafından bir türlü TBMM’ye sunulmadı. Herhalde seçim gününden önceki ayda EYT’lilerin maaş almalarını istiyorlar. Seçimler için ufacık bir taktik olsa gerek.
1999 ve 2008’de yapılan değişiklikler, emeklilik sisteminde büyük adaletsizlikler yaratmıştı. Doğal olarak EYT bunların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Şimdi EYT konusunda yapılan öneriler çözüm için yetersiz kalmaktadır. Şöyle ki önerilen EYT düzenlemesi 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanların yaşa takılma sorununu çözüyor ama yeni sorunları da önümüze bırakıyor. Bu sorunlar nelerdir derseniz sıralayalım;
- 9 Eylül 1999 sonrası için kademeli geçiş sorunu
- Emekli aylıkları arasındaki dengesizlik ve intibak sorunu
- Aylık bağlama oranlarının iyileştirilmesi
- Emekli aylıklarının artışında refah payı sorunu
Emekli aylıklarının bağlanmasında üç ayrı sistemin olduğunu biliyoruz. 2000 öncesi, 2000-2008 arası ve 2008 sonrası. Bu saydığımız üç dönemin, üç ayrı aylık bağlama sistemi var. Neticede sigortalı olanlar aynı süre çalışmış olsalar, aynı primi ödeseler de çok daha düşük emekli aylığı bağlanıyor. Adalet bunun neresinde. Örneğin 3.500 lira alan emekli şimdi %57 zamla 5.500 lira aylık alacak. 4.230 lira aylık alan emekli sadece %30 zamla 5.500 lira zam alacak. Yani bir emekli 2.000 lira zam alırken, diğer emekli 1.270 lira zam alacak. Burada bir eşitlik ilkesinden bahsetmek mümkün değildir. İntibak düzenlemesi mutlaka yapılmalı, emekli aylığı bağlama sistemine ilişkin adaletsizlik giderilmelidir.
Yeni EYT yasası çıktığında 8 Eylül 1999’da işe giren erkek işçi 2024’te emekli olabilirken, 9 Eylül 1999’da işe giren erkek işçi 2041’de emekli olmayı bekleyecek. Bunun için adil bir düzenleme yapılarak yeni bir geçiş takvimi yapılmalıdır. İşe girişteki bir günlük fark emekli olmakta 17 yıl gibi absürt bir fark yaratmaktadır. Bu Anayasanın sosyal adalet ve eşitlik ilkesine aykırıdır.
Emeklilik sisteminde düzeltilmesi gereken, önemli olan Aylık Bağlama Oranının güncellenmesi ve emeklilik aylıklarının artırılması lazımdır. AKP 2002’de iktidara geldiğinde en düşük işçi emekli aylığı, asgari ücretin yaklaşık %40 üzerindeydi. Bugün ise Hazine destekli en düşük emekli aylığı, asgari ücretin yaklaşık %35 altında kalmaktadır. Emekli aylıklarındaki bu düşüşün önemli bir nedeni Aylık Bağlama Oranlarıdır. 1998 ve 2008 yıllarında yapılan yasa değişiklikleri neticesinde Aylık Bağlama Oranı %70-%75 seviyelerinden %50 seviyelerine düşürüldü. Aynı zamanda emekli aylıkları artışında büyüme payı (Milli gelir artışının payı) dikkate alınmıyor, emekli aylıklarındaki artış sadece TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyona endekslendiğinden emekli aylıkları artışında büyüme dikkate alınmamaktadır. Emeklinin kaderi TÜİK’in insafına bırakılmıştır. Gerçek enflasyon oranları gizlendiği için, büyümeden pay verilmediğinden emekli açlık sınırının altında maaş almaya devam etmektedir.
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim”