FAKİRE ”EKMEK” YOKSA !
Devri zamanında Süleyman Demirel 1968 yılında artan sokak eylemleri karşısında Başbakan iken söylediği ”Binaenaleyh, yollar yürümekle meydanlar konuşmakla aşınmaz” demişti. Ama bu sözleri söylerken, taleplerini elde etmek için sokağa çıkıp yürüyüş yapanların haklarına saygı duyduğu için değil, onları küçümsemek için ‘‘Onlar ne derse desin biz bildiğimiz yolda yürüyeceğiz’‘ demek anlamında kullanmıştır.
Yakın zamanda, ana muhalefet partisi başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile sesini duyurmak için ”Hak, Hukuk, Adalet’‘ diyerek yollarda yürüyüş yapmak zorunda kalması , gündeme gelen sorunlar için parlamento ve mahkemelerin çare üretemediğini görmesiyle ilgilidir.
Günümüz şartlarında ise meclisteki muhalefet yapanların etkisiz kalması karşısında yollara düşüp etkili muhalefet nasıl yapılırmış gösterenler var. Derelerin Kardeşliği altında örgütlenip Rize/İkizdere de Cengiz İnşaatın açmak istediği taş ocağı karşısında direnerek nasıl muhalefet edileceğini dosta-düşmana gösteriyorlar. Saroz körfezinde köylüler yapılan haksızlık karşısında tarlalarına sahip çıkıyorlar. Koylarının imara açılıp betona boğmak isteyenlere direniyorlar. Maden ocağı açılmasına karşı Milas’ın Tuzabat köylüleri doğanın talan edilmesine karşı duruyorlar. İstanbul Okmeydanı’nda ‘‘kentsel dönüşüm’‘ kisvesi altında mahalleyi ele geçirmeye çalışanlara karşı tüm sol görüşlüleri karşılarında buluyorlar.
Kazdağı’ndaki altın madeni çıkarılması için sahada verilen mücadele aklımızda. Bu işler köylülere verilen 150 TL’lik market alışveriş kuponları ve verilen gıda kolileri ile gönül alınarak olacak işler değil. O çevrede yaşayanlar geleceklerinin karartılacağını, su havzalarının zehirleneceği bilincindeler. Haziran ayında başlanacağı söylenen Kanal İstanbul için verilecek mücadeleyi hep beraber göreceğiz. Doğanın talan edilmesine karşı duracak, bu ülkenin sorumluluk duyan, vicdan sahibi vatandaşlarının olduğunu da unutmayalım.
Dünyadaki gelişmelere baktığımızda ise örneğin; Kolombiya’da halk, polis şiddetine rağmen demokrasi mücadelesi vermeye devam ediyor. ”Fakire ekmek yoksa zengine huzur yok!” diyerek.Yazımızı Sokrates’in sözü ile bitirelim. ”Aklınızda olanları hayata geçirecek kadar yüreğiniz yoksa, ömrünüz cesaretli insanların dedikodularını yapmakla geçer.”
Esen kalın, memleket güzel…