”FİKRİN ZOR YOLCULUĞU” ÜZERİNE
Yeni eğitim öğretim dönemi 9 Eylül de başladı. Adamızda ki ve tüm Türkiye’de ki öğrencilerimize, öğretmenlerimize başarılarla dolu bir eğitim yılı dilerim.
Bir içten dileğim de adamız yazarlarından emekli öğretmen, Mehmet Ataman’ın yazdığı Fikrin Zor Yolculuğu Ada-Kara isimli romanını öncelikle adamızın saygın öğretmenlerinin ve de öğrencilerinin okumasıdır.
Çünkü Fikrin Zor Yolculuğu romanı okunduğunda mesleği öğretmenlik olanlara ve bu saygın mesleği seçmek isteyen öğrencilere, ülkemizin yaşadığı ve yaşamak da olduğu sancılı eğitim süreci ile ilgili ufuk açıcı, ipuçları verici bilgilere sahip olacaklardır.
Fikrin Zor Yolculuğu romanı bilimsel eğitimin önemini, Köy Enstitüleri ve onun devamı olarak kabul edebileceğimiz öğretmen okullarının bu ülkeye kazandırdığı eğitmen, yazar-çizer, bilim insanları, müzik, tiyatro sanatçıları ve de siyasetçileri hatırlatmaktadır.
Ve de hatırlatmaktadır ki bu ülkede ki gerici eğitim düzeninin soru sormak isteyen, araştırmacı öğrenciler istemediğidir. Hal böyle olunca biat eden bir topluluk ortaya çıkacağıdır.
Ada da yaşamın bir ayrıcalık olduğunu, iki kültürlü toplumun bir arada yaşamasının güzelliğini hepimiz biliyoruz.
Ancak, Mehmet ATAMAN’nın romanını okuduğunuzda, geçmişte adamızda yaşananları inceden inceye birinci elden öğreneceğinizdir.
Öğreneceğimiz bir başka can alıcı konu da, göçmen olmanın zorluklarıdır. Yaşadığımız bölgeden nedeni ne olursa olsun ülkenin bir ucundan diğer bir ucuna yapılan yolculuğu ve yeni yerleşim yerinde yaşanan sıkıntılı ve verilen ekonomik mücadele birçok yaşam dersleri ile doludur.
Romanın en önemli fikri özelliği ise, ülkemizin bir ucunda ki, ulaşımın zor olduğu muhafazakâr tutucu bir ortamda ne tür bir insan toplumunun yaratılacağıdır.
Ancak romanın akış sürecin de görüyoruz ki, yine ülkenin diğer bir ucunda, ulaşımın zor olduğu iki kültürel toplumun yaşadığı, göçmen olarak gelinen ada da bilimsel eğitime önem veren soru sormanın, aydınlanmak için kaçınılmaz olduğunu ve bunun eğitim sürecin de kaçınılmaz olması gereğidir. Bu düşüncenin roman da bir öğretmenin ağzından anlatılması da ayrıca anlamlıdır.
Roman da ”Bu toprakların insanları olarak, pek çok acılar yaşadığımız, ağır bedeller ödediğimiz bugünlere nasıl geldiğimizin perde arkasına ayna tutuluyor.”
Emeğine ve kalemine sağlık, şair ve yazar, adalım Mehmet ATAMAN.
Sevgili dostum, “Fikrin Zor Yolculuğu Ada/Kara” adlı romanıma gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Evet senin de dediğin gibi; dilerim öğretmen arkadaşlarım okur ve öğretmenliklerini sorgularlar. Doğru, ben mesleki anlamda öğretmendim ama yaşamım boyunca öğrenci olmaya ve halâ birilerinden bir şeyler öğrenmeye gayret ettim, ediyorum. Ülkemizi hep birlikte aydınlık yarınlara taşımak zorundayız. Düşünen, araştıran, sorgulayan özgür beyinli gençler yetiştirmek zorundayız. Aksi takdirde gelişmiş ülkelerin mandası durumuna düşeriz. Bu da 1920 lerde Aydınlanma Devrimi’ni başarmış ülkemize yakışmaz. Selam ve sevgilerimle…!