GELECEKTEN BORÇLANMA
31 Mart yerel seçimleri halkımıza gösterdi ki AKP’nin 21 yıllık iktidarı döneminde aldığı en ağır yenilgi olmuştur. Aslında bu sonuçların göstermekte olduğu olgu, ekonomik dengeleri alt üst eden politikaların gecikmeli kaçınılmaz sonucuydu.
2023 yılında yapılan genel seçimler öncesinde ”gelecekten borçlanma” uğruna bütün musluklar açılarak, sürdürülemez politikaların yarattığı tahribatların ve sürdürülemez önlemlerle halkımızdan gizlenmesinden başka bir şey değildi.
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının etkileri şehirlerde daha derinden hissedildiği için AKP’nin yarattığı ekonomik rahatsızlıklar daha derinden hissedilmiştir. Ancak kırsal bölgede yaşayan halkımız, yaşanan hayat pahalılığını şehirde yaşayanlar kadar derin hissetmemişlerdir. Alınan sosyal yardımlar, düşük borçlanma imkanları, asgari ücrete yapılan zamlar nedeniyle enflasyonu daha az hissedip ekonomik durumu göz ardı ederek siyasi iktidar koalisyonuna oy vermişlerdir.
Ülkemizde uygulanan düşük faiz politikalarındaki ısrar Türkiye’mizi ciddi bir ödemeler dengesi krizinin eşiğine getirmiştir. Gidecek başka çıkış yolu bulamayan iktidar belki de en başta uygulaması gereken Ortodoks politikaları uygulamaya başlamıştır. İşte ülkemizde yaşanan bu ekonomik gidişat gelecekten aldığımız borcun ödeme zamanının geldiğini bizlere acı bir şekilde göstermektedir.
Gerçekler ise kaçınılmazdır, düşük faiz ortamının getirdiği bol para döneminin bittiğini, bundan sonra para musluklarının giderek daha sıkı kapatıldığını görmekteyiz. Sabit gelir grupları ve özellikle emekliler giderek sıkışan ekonomik bu durumu daha derinden hissedeceklerdir.
Hiç yoktan ödemek zorunda olduğumuz bu ekonomik ağır maliyetin yarattığı tablo ülkemize yakışmamaktadır. Bedelin adil dağıtım gerektirdiğini unutmayalım. En kısa zamanda gelecekten borçlanma sürecinden kurtulalım.
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim”