GÖKÇEADA YOLCULUĞU SİYASET KISKACINDA..
Yıllardır birçok polemiğe neden olan Gökçeada’ya gemi yolculuğu Kurban Bayramı dönüşünde yaşanan sıkıntılar nedeniyle sosyal medyada en çok konuşulan konular arasında yer aldı.
Konu ile ilgili yapılan yorumlarda birçok kurum eleştiri yağmuruna tutuldu. Göreve başlayalı birkaç gün olan Gökçeada Kaymakamından, yıllardır sorunun çözümü için Gestaş ile sorun yaşamaktan çekinmeyen Belediye Başkanını eleştiren yorumlar yer aldı sosyal medyada. Saatlerce kuyrukta bekleyen konuklarımıza ileride anlatacakları bir anı kaldı bayram dönüşü.
Yaşananların ardından 48 saat geçmeden farklı bir paylaşım göründü sosyal medyada. AK Partiye yakın hesaplar aracılığıyla yapılan paylaşımlarda yaşanan sorunun CHP olduğu iddia edildi. (ülkedeki her olumsuzlukta olduğu gibi CHP soruna neden olan taraftı)
Yapılan paylaşıma göre CHP’nin çoğunluğunda olan Çanakkale İl Genel Meclisinin Gestaş’a gemi alımı için borçlanma yetkisi vermemesi sorunun ana kaynağıydı.
Günlerdir tartışılan bu konunun bayramda yaşananlar ile ilişkilendirilmesi ne kadar doğruydu, gerçekler neydi, gemi alımı için istenen borçlanma talebi olayının perde arkasında neler yatıyor tek tek araştırılmalı ve siz değerli okuyucularımıza aktarılmalı diye düşünerek CHP Çanakkale İl Başkanı M. Ümit URAL’ı telefonla aradık ve sorduk.
Uzun bir telefon konuşması gerçekleşti CHP İl Başkanı ile aramızda.
Gerçeklerin sosyal medyada algı operasyonu yaparak gizlenmeye çalışıldığını anlatarak konuşmasına başlayan URAL Başkan, Gestaş’ın kuruluşundan bu güne geleceğe yönelik adımlar atmak yerine iktidarın organizasyonlarına sponsorluk yaptığına değinerek “Amaç çözüm üretmek mi yoksa 2019’da kaybedilen seçim nedeniyle iktidar partisinin algı operasyonuna destek olmak mı?” iyi araştırmak gerekli diyerek devam etti.
2018 yılında İl Genel Meclisi çoğunluğunun AK Partide olmasına rağmen aynı talebin reddedildiğini önceki dönem İl Genel Meclisi üyeleri bilir, kayıtlarda da vardır diyen M.Ümit URAL bu konunun sosyal medyada hedef gösterilerek paylaşılmasının altında birçok neden yatıyor olabilir diyerek devam ettiği konuşmasında Gökçeadalılara mesajını şu şekilde iletti. “Paylaşım yapanların işgüzarlığı diye nitelendirebileceğimiz paylaşımları bir kenara bırakarak konunun doğrusunu Gökçeadalılara gazeteniz Gökçeada’nın Sesi ile iletelim. Konu geleceğe dönük yatırım yapmak yerine günü kurtarma içgüdüsü ile hareket eden bir şirket yönetiminin 2018 yılında (Çanakkale İl Genel Meclisinde çoğunluğun AK Partide olduğu tarih) reddedilen bir talebi bu gün ilk kez reddediliyormuş gibi algı yönetmeye çalışmasıdır. Konu gemi alımı değildir. Gemi alımı için Sınırsız borçlanma yetkisi ve kefalet talebinde bulunulması ve de alınacak gemi ya da gemiler ile ilgili en ufak bir bilgi verilmemesidir. Gestaş İl Özel idaresinin % 99,87 hissedarı olduğu bir kamu şirketidir ve İl Genel Meclisi çoğunluğu CHP’de olmasına rağmen şirket yönetiminde temsiliyet ve denetleme yetkisi verilmemiştir. Şirketin son 3 yıllık Sayıştay raporları yoktur. Davul sizin boynunuzda tokmak başkasında, denetim yok, limitsiz borçlanma ve kefalet yetkisi isteyeceksiniz ve sonrada gemi kuyruklarıyla, halkı zorda bırakarak algı yönetimiyle CHP ‘yi suçlayacaksınız.
Bu işler böyle olmaz, iyi bir yönetim, isteseydi gemi kiralayarak bu konuyu çözebilir, sonra hesap verir, şeffaf bir gemi alım komisyonu kurar ve süreç içinde Çanakkale’nin deniz ulaşım sorunlarını önce belirler sonra da çözer..Bu işler çözülebileceği halde ısrarla sınırsız borçlanma ve kefalet yetkisi istenmekle olmaz..Biz CHP olarak halkımızın sorunlarının çözümü için tüm platformlarda işbirliğine hazırız ama bize dayatılacak tepeden inme kararlara da hiçbir zaman bizi zora sokacak şekilde onay vermeyiz” diyerek anlattı olayın iç yüzünü bizlere.
Sonuç olarak bayram dönüşünde adaya gelen konuklarımızın yaşadıkları sıkıntılar bizleri çok üzmüştür. Tüm konuklarımız bilmelidir ki Gökçeada’da yaşayan herkes bu duruma üzülmüştür. Ama bilinmesi gereken bir gerçek vardır ki, maalesef konunun çözümü biz Gökçeada’da yaşayanların elinde değildir. Birlikte hareket edememe alışkanlığımız da devam ettiği sürece de inisiyatif bizlerde olamayacak görünüyor. Bu durumda bizlerin ve konuklarımızın yaşadıkları sıkıntılar üzerinden birilerinin siyasi rant girişimlerine neden oluyor.
SORUNLARIMIZA ÇÖZÜM BULMAK YA DA ÖNERMEK YERİNE, SORUNLARIMIZI SİYASETE KURBAN ETMEK İSTEYENLERE KARŞI BİRLİK OLMA ZAMANI GELDİ VE GEÇİYOR…