GüncelYazarlar

Gökçeada’nın Sorunları, Yerel seçimler, siyasetin, siyasetçinin ve adalıların sorumlulukları:(1)

Gökçeada 91 km. kıyı şeridi, 286 km² yüzölçümü ile Türkiye’nin en büyük adasıdır. Ana karadan 14 mil uzaklığında olan adamız doğal coğrafyasının sağladığı tarım, hayvancılık, balıkçılık ve çeşitli turizm alanları ile çeşitli ekonomik potansiyellere ve stratejik öneme sahiptir.


Bazı coğrafyalar diğer yerlere göre stratejik konumları ve şartları itibariyle özeldir ve ayrıcalıkları olmak durumundadır. Bunlar başta ana karadan uzak olan ve birçok açıdan kendine yeterlilikler temelinde donanımlı olmak zorunda olan adalardır. Gökçeada da böylesi özel yerleşim yerlerinden biridir. Yaşamın devamlılığının sağlanabilmesi için adalarda hava ve su kadar; temel gıdadan yaşama dair her şey kendi kendine yetebilme noktasında temel ihtiyaçtır.


Bugünkü şartlar içinde tüm potansiyelleri harekete geçirilmemiş olan adanın, özellikle organik tarım, balıkçılık, su sporları ve turizm açısından değerlendirilmesi ve projelendirilmesi gelecekte adanın gelişmesine katkıda bulunacaktır.


Adamıza ilişkin yaşanılan sorunlar, öneri ve tekliflerin ve benzer beklentilerin yaşama geçirilmesi, adamızın ve adamız üzerinde yaşayan insanlarımızın ortak çıkarı olduğu bilincinden hareketle ve “Ada, adaya sahip çıkabilme iradesini gösterenlerindir” inancımızla sorun ve çözüm önermelerine değinmek istiyorum:


• En birincil yaşamsal sorun olarak gördüğümüz, doğal kaynakların halk için kullanımı ve kaynakların korunması ve su yönetimidir. Adanın su bakımından zengin olması şimdilik yeterli olsa da su havzalarının korunmaması noktasında ciddi sıkıntılar yaratacağı gözden kaçırılmamalıdır. Su yoksa yaşam da yoktur.


Yapımı halen devam etmekte olan Atık su arıtma tesisinin en kısa sürede tamamlanması ve kanalizasyon ile atık su borularının arıtma tesisine bağlanarak arıtılan suyun sulu tarımda kullanılmasına olanak sağlanması ve yer altı sularının sulu tarımda kullanılmasının önüne geçilmesi için, arıtma tesisinin en kısa sürede bitirilmesinin sağlanması ve takipçisi olunması gerekmektedir.


Hayvan yemi olarak yetiştirilen slaç mısır ve yonca ekimi mümkün mertebe azaltılarak ,bu tür üretimi yapan kişi ve kurumlara yem desteği verilerek baraj ve yer altı sularının bilinçle korunması ve kullanılması mutlaka sağlanmalıdır.


• Adamızın en temel meselelerinden bir diğeri de sağlık hizmetlerinin yetersizliğidir. Her ne kadar adamızda yeni bir hastane yapılmış olsa bile ,hastanemiz sağlık hizmetlerinin verilmesinde yetersizdir. Ana karadan uzaklığının yanı sıra turistik bir coğrafya olmamız ve yaz sezonunda ada nüfusunun kat be kat artması da göz önünde bulundurularak tüm sağlık hizmetlerinin yerinde verilebilmesini sağlayacak teknik donanım ve personel ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir. Bu ihtiyaçların gideriminde başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere diğer kurumlarla birlikte haraket edilerek çözümler sağlanmalıdır.


• Ulaşım ve seyahat hakkı anayasada da yer alan en temel insan haklarındandır, ancak ada yaşayanlarının birçok ihtiyacını (yukarıda da bahsedilen yetersiz sağlık hizmeti de bunlardan birisi) anakaradan sağladığı gerçeği ile adada yaşayanlar için azami insani temellere uygun ulaşım olanakları yaratılmalıdır. Bunun için başta Çanakkale Valiliği olmak üzere ilgili bakanlık ve kuruluşlar harekete geçirilmesi sağlanmalıdır.


• Kefaloz yolu üzerinde ve hemen Tuzgölünün 1 km uzağındaki dere yatağı kenarında yer alan evsel atık ve kullanılmayan tüm atık malzemelerin atıldığı “çöp toplama sahası” temizlenmeli ve kapatılmalıdır. Adanın organik tarım ve turizm alanlarının etkilenmeyeceği daha uygun bir çöp toplama alanı oluşturularak inşa edilmelidir. Ayrıca yanmış yağın kanalizasyon şebekesine ve doğaya bırakılmasının önüne geçilmek için yanmış atık yağ toplama merkezi oluşturup atık yağın bio dizele dönüşümünün sağlanarak çevreye ve ekonomiye katkısı sağlanmalıdır.


• Dört tarafında denize girebilme imkanı bulunan adamızın plajlarının denetlenerek, sahildeki işletmelerin tüm sahil şeridini ecrimisil ödeme altındaki çökmeleri ve kendilerince keyfi genişlemelerine son verip, halk plajları genişletilmeli,(Belediye çevre şehircilik müdürlüğünce ihale edilen plajlar için ihalelere katılarak kamusal alanı genişletmelidir.) belediye tarafından halkın kullanımına açılmış kamusal plajlar oluşturulmalı ve plajlarda belediye tarafından WC/duş hizmetleri sağlanmalıdır.

• Adanın tarıma elverişli alanlarında DOĞAL (Organik) tarımı geliştirmek için belediye kadrosunda ziraat mühendisi ve teknisyenler ihdas edilerek tarımsal faliyetlerin bilimsel projeler ışığında tarımsal üretim kooperatiflerinin kurulması teşvik edilerek ve var olanlar da desteklenerek; adanın iklimine uygun yeni bitki türleri ile zenginleştirerek ada yaşayanlarının gelirlerini artırmak, tarıma elverişli arazileri üretime katmak temel hedef olmalıdır.

• Adadaki serbest hayvancılığın gelişi güzellikten çıkarılıp kuralları ve sınırları olan, diğer üreticilere zarar vermeyecek şekilde yeniden düzenlenmesi, serbest hayvancılık yapanlar ile tarımla ve diğer faaliyetlerle uğraşanların birlikte (adanın geçmiş deneyimlerinden de yararlanarak ) yasaların ön gördüğü şekilde yeniden reorganize edilmesi sağlanmalıdır.

• Yerel yönetimler gerek kültürel açıdan gerekse fiziksel ve sosyo-ekonomik açıdan kentin kültürel anlamda gelişmesinden, ilerlemesinden ve kimliğini korumasından sorumlu olan kurumların başında gelir. Kent kimliği, kentin geçmişten geleceğe taşıdığı, kültürel ve sosyal açıdan şekillendiği, kentin doğal çevre elemanları ve kentte yaşayan insanların etkinlikleriyle meydana gelen bir oluşumdur.


Her şehrin mimarisi o şehrin aynı zamanda kimliği olduğu bilinciyle adamızın kent kimliğinin oluşumu ve korunmasında; yerel yönetimin ve adada yaşayanların ada kültürüne damgasını vuran tarihi mirasa ve doğal güzelliklere sahip çıkarak süreci birlikte yönetmelerinin sağlanması önemlidir.


Kentlerin kimliği doğayı ve tarihsel hafızaları silmeyen uygun imar planları ile korunur. Kent estetiği ve kentsel dönüşümleri bu temelde gerçekleştirmek, ranta dayalı imar planları değil toplumsal ihtiyaçlar ve doğamızın korunması esas alınarak projelendirmek temel görevimiz olmalıdır.

Total Page Visits: 1837 - Today Page Visits: 1

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir