GüncelYazarlar

GÖRMEYİ ÖĞRENMEK

Hiç aynaya baktığınız oluyor mu? Elbette oluyor, benimki de soru mu şimdi. Peki, aynaya baktığımızda ne görüyoruz? : Kendimizi mi. ? Koca bir yalan. Ne duymak istediğimiz, ne de inanmak isteyeceğimiz bir soru ve cevap işte. Hemen aklıma Arthur Rimbaud geldi: “Ben bir başkasıdır.” demişti. İşte aynalarda gördüğümüz şey. Ve, işte sorunun cevabı.

Yalnızca sanatçılara mı özgüdür görmeyi öğrenmek.. ? Biz gözlerimize öğretemez miydik görmeyi.. ? Bu kadar görmezden gelmek olmazdı belki. Hep karıştırdığımız gibi, bakmakla görmek arasındaki farkı da anlayamadık hiçbir zaman.. Tıpkı insanın beyni olduğu için düşünebildiğini sanması kadar korkunç bir ikilem bu. Ya da sadece nefes alabildiği için yaşadığını sanması. Oysa heyecanlanmak diye bir şey vardı insanların unuttuğu. Heyecan varsa yaşam da vardır. Nefes almak değildir yaşamın belirtisi heyecanlanmaktır.

“görmeyi öğreniyorum” diyen bir şairden bahsetmek istiyorum. Evet, görmeyi öğreniyorum demişti Rainer Maria Rilke. Bunu Malte Laurids Brigge’nin Notları adlı tek romanında, roman kahramanının ağzından söylemişti. “Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor.
Orada neler olup bittiğini bilmiyorum.”

Rilke bir şairdir aslında. “şairler şairi” ünvanını vermişti ünlü Alman filozof Martin Heidegger, Hölderlin’e. Rilke’ye de şairlerin şairi desem az gelmez, yerli yerinde olur kanımca. Şair deyince hemen aklınıza “şiir yazan kişi” tanımı geliyor değil mi.. ? Ne kadar eksik ve bu eksiklikten yanlışlamaların doğduğu bir tanımlama. Bunun bir kanıtını Rilke gibi büyük şairlerde görüyoruz. Siz hiç “boşluk yontan” birini gördünüz mü.? İşte Rilke “boşluk yontucusu” bir şairdir. Ben demiyorum. Zeki Z. Kırmızı diyor. Türkçede Rilke’nin bütün şiirleri okunarak yazılmış ilk ve tek kitaptır. Eğer Rilke okumak ve anlamak istiyorsanız Zeki Z. Kırmızı’nın boşluk yontucusu adlı kitabı da okunmalıdır.
Gökçeada İlçe Halk Kütüphanesinde var, okumak isteyen olursa.

Rilke’nin “görmeyi öğreniyorum” dediği zamanlar bana kalırsa ünlü heykeltraş Rodin’in yanında çalışmaya başladıktan sonra olmuştur. Hani şu ünlü “düşünen adam” heykeli var ya..işte onun yaratıcısı olan heykeltraş. Rodin zor bir insandı. Tıpkı o diğer büyük ve gerçek sanatçılar gibi. Rilke de zor bir şairdir. Onun zorluğu şiirlerinden gelmez. “Saatlerdir dolaşıyorum, kimseye rastlamadım içimde. ” Diyen birinin yani bu kadar derin birinin derinliğine inmek zordur da ondan diyorum.

Rilke’nin şiirlerini anlamak için onun yazdığı mektupları okumak gerek diye düşünüyorum. Özellikle “genç bir şaire mektuplar” adlı kitabı yalnızca şiir yazmak isteyenler için değil, ortalıkta dolaşan birçok kişisel gelişim kitabından daha derin, bir arayış içindeki herkesin zihnine ulaşabilecek bir kitap. Çünkü rilke bu mektupları rodin in yanında kaldığı dönemde yazmıştır. Bir anlamda mektuplarda duyulan ses aslında Rodin’in de sesidir. Yani Rodin o zamanlar “cehennemin kapısı”ndaydı, Rilke de meleklerin kanadında. Rilke, Orpheus’un peşinden yeraltı dünyasına inen delicesine aşık bir sevgilidir, Rodin ise düşünen adamdaki yabancı. Ama işte “Karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en güzel uyum doğar. Her şey çatışma sonucunda meydana gelir.” diyen Herakleitos’u haklı çıkarırcasına, bu iki zıt karakter Rilke ile Rodin iç içe geçmiş gül yaprakları gibi birbirlerini tamamlıyorlardı.

Rilke bu kitapta yer alan mektuplardan ilkinde “siz dışa bakıyorsunuz….yalnız bir tek yol vardır..içinize dönün..” görmeyi öğreniyorum diyen Rilke, Rodin’in yanında onun mermere şekil verirken, o sert ve biçimsiz nesnelerin nasıl hareketli ve biçimli hale geldiğini gördükçe Rilke’nin kafasında da nesnelere dahası her şeye bakışı değişmiştir. Belki biz de aynalara baktığımızda dışımızı gösteren aynalara değil de içimizi gösteren aynalara bakmayı öğrenmeliyiz. Belki de bakmak denilen kelimenin anlamını içerden kavramaya çalışarak içerden bakmak, içimizden bakmak, içimize bakmak olarak bakışımızı değiştirmeliyiz. İşte o zaman biz de görmeyi öğrenebiliriz..

Total Page Visits: 725 - Today Page Visits: 1

Yaşar KARA

Yazarın diğer yazılarına ulaşmak için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: