GÜNÜMÜZ GENÇLİK KUŞAĞI VE AŞİL SENDROMU
Üniversiteler de yeni eğitim öğretim dönemi yüz yüze başlıyor. Fakat öğrenciler yılgın ve ümitsiz bir şekilde eğitime başlayacaklar. En büyük sorunları da barınma. Devletin yeni öğrenci yurtları yapmama politikası, Kredi Yurtlar Kurumunun şu anki kapasitesinin yetersiz kalışı, dolayısıyla öğrencilere cemaat yurtlarının adres gösterilişi mecburiyeti karşısında öğrencilerin protesto gösterilerine dönüştü. Parklarda yatmak, şehir hatları vapurlarında uyumak gibi. Polisiye uygulamalar ile bu iş çözülecek gibi değil.
Öğrenciler yılgın ve ümitsizler demiştik. Başka bir açıdan bakarsak, önümüzde yapılacak seçimler de bu yılgın ve ümitsiz gençlerin siyasi sonuçlara etkisi acaba nasıl olacaktır. Önemli bir konu ülkemiz açısından. Yapılan bir araştırmaya göre (Deloitte’nin araştırması) Z kuşağının (21 yaş altı) %46’sı ve Y kuşağının (40 yaş altı) %41’i kendini stres altında hissediyor. Bu hissedişe en büyük etken olarak ekonomik şartlar sebep gösteriliyor.
Ülkemizde ise bu oranlar daha da yüksek, Z kuşağı için %65 ve Y kuşağı için %51 seviyesinde göstergeler. Gençlerdeki bu karamsarlığı, hayatın pek çok alanında gözlemlemek mümkün. Örnek olarak YKS sonuçlarının açıklanması ile görünen çoğu üniversitenin pek çok bölümü ya boş kaldı ya da geçen seneye göre çok daha düşük puanda öğrenci almak durumu ortaya çıktı. En iyi devlet üniversitelerinin daha önceki yıllarında popüler olan makine mühendisliği, inşaat mühendisliği gibi bölümler dahi düşük puanda öğrenci almaya başlandı. Öğrencilerin ekonomik durumları kazansalar da okullarına kaydolamıyor, kayıt olsalar da dersleri takipte zorlanıyorlar. Böylece ortaya şu tablo çıkmaktadır. Gençlerin gelecek beklentileri ve eğitime inançları en alt seviyelerde. Çünkü okulunu bitirseler de iş bulamayacaklarını düşünüyorlar, mutsuzlar, ülkede var olan işsizlik rakamları karşısında ümitsizlik içindeler.
Toplam 25 milyon olduğu varsayılan Z ve Y kuşağı seçmenlerinin yapılacak ilk seçimlerde %50 oranında bir etkisi bekleniyor. Peki, bu genç kitle (18-40 yaş arası) seçimlerde nasıl hareket edecek? Ekonomik gidişat ve işsizlik büyük sorun. Kötü gidişten herkes etkileniyor. Yapılan anketler de gösteriyor ki toplumun büyük bir çoğunluğu işlerin kötü gittiğini düşünüyor. 35 yaş altında bu memnuniyetsizlik %70’lere, üniversite mezunlarında da %80’lere kadar çıkmaktadır. Gidişattan en çok eğitimli genç nüfus şikayetçi, siyaseten eğitimli gençleri memnun etmek daha da zor görünüyor.
2000’li yıllarda AKP o günkü gençlerden büyük destek aldığını biliyoruz. Onları heyecanlandırıp ümitler vermişti. Fakat bugünün gençliğinde AKP aynı etkiyi yaratamıyor.Genç nüfus iktidarın en zayıf halkasını teşkil ediyor.
Yazımı ”Aşil Sendromu” ile bitirmek istiyorum. ”Son derece olgun, mükemmel bir kişilik” görüntüsü altında olan karizmatik kişilerin, hayati bir zayıflıkları olabileceğini akıldan çıkarmamak lazım.
Esen kalın, memleket güzel…”Bu memleket bizim”