GüncelYazarlar

MUHARREM SOHBETLERİ-7

Aşure mübarektir.

Peygamberler tarihinde, dinlerin efsanelerinde, mitoloji ve esatirinde Muharrem Ayının 10. Günü için birçok mutlu olayın vuku bulduğu bildirilmektedir.

1-Hz. Musa, aşure gününde denizi yarmış ve onu takip eden Firavun ordusu sulara gömülmüştür.

2-Hz. Nuh’un gemisi aşure gününde Cudi Dağında karaya oturmuştur.

3-Hz. Yunus aşure gününde balığın karnından çıkmıştır.

4-Hz. Adem’in tövbesi aşure gününde kabul edilmiştir.

5-Hz. Yusuf, aşure gününde kardeşlerinin attığı kuyudan çıkarılmıştır.

6-Hz. İsa, aşure günü doğmuş ve o gün semaya yükseltilmiştir.

7-Hz. Davud’un tövbesi aşure günü kabul edilmiştir.

8-Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail aşure günü doğmuştur.

9-Hz. Yakub’un gözleri bu günde açılmıştır. (oğlu Yusuf’un hasretinden kör olmuştu)

10-Hz. Eyyub’un hastalığı aşure günü şifa bulmuştur.

Kavgaları bitirmek, barış ortamında birlikte yaşamak için dinler, inançlar ve bunları yaşayan kavimler, ortak akılda birleşip, bir günü tespit edip kutladılar. İşte bu gün Kameri Takvimde Muharrem Ayının 10. Günüdür. (aşura Arapça 10 demektir)

Çeşitliliğin birlikteliğini gösterecek bir tatlı yaptılar ve Muharrem Ayının 10. Gününe atfen adına “Aşure” dediler. İnsanlar asırlarca bunu bir sevinç ve bayram günü olarak kutlaya geldiler. Bunu son peygamberimiz Muhammed Mustafa ve ona bağlı insanlar da kutladılar. Ta ki Emevi zihniyetiyle yaşanan Kerbela olayına kadar.

 Aşurede herkes hükmü kadar, cürmü kadar, sayısı kadar vardır ve kendisidir. Aşure çeşitlerin birlikte bir desen olmasıdır. Birlikte yaşayıp tatlı bir hayat sürmesidir. Aşure haklara sahip kavimlerin ve insanların barış içinde yaşamasıdır.

Rabbilalemin buyuruyor ki, “Ben isteseydim herkesi bir renkte, bir dinde, bir dilde yaratırdım. Ama farklı dillerde, farklı inançlarda, farklı coğrafyalarda ve farklı kültürlerde yaratıp kavimlere ve gruplara ayırdım ki iyi anlaşabilsinler” (Hucurat Suresi 13)

Aşure kısa çöpünde hak sahibi olduğu ve korunduğu bir düzendir. Aşure adalet isteğidir, adil yönetim isteğidir. Kuvvetin değil hakkın üstün olduğu bir düzenin işareti ve nimetidir.

İslam ümmeti bir aşuredir. “Dinde zorlama yoktur” (la ikrahe fiddin). Ama zalimler bunu kendi düzenlerine döndürdüler.

İslam tek’tir. Müslümanlar ise çeşitli ve farklıdır. Her bir Müslüman grup kendi tercihlerine göre bir uygulama içindedir. Birinin diğerini suçlayıp dışlaması zaiddir, yanlış ve haksızdır.

Birlikte yaşamak esastır. Din ve vicdan hürriyeti vardır, korunacaktır. Tarihten bildiğimiz ve yaşayarak öğrendiğimiz ise apayrı bir şeydir. İnsan toplumlarının zorlanarak yönetenlerin din ve inanç tercihlerini kabul etmeye ve uygulamaya mecbur bırakıldıklarını görmekteyiz.

Modern çağın tüm olanaklarıyla bu yönde çaba sarf edilmektedir. Şahısların rızalarıyla din ve inançlarını tercih etmeleri yerine emirlere itaat etmeleri istenmektedir. İtaatten geçtik teslimiyet istenmektedir.

Oysaki insan sadece Rabbilalemin’in kuludur. İnsan Allah’ın kulu olunca servet, cinsiyet, varlık, renk, bilgi, şan, şeref ve güzellik gibi farklar/unsurlar dikkate alınmadan geçersiz kalmakta, “varlık” olarak eşit duruma gelmektedir.

Evet herkes Allah’ın kuludur. Kulun kula kulluğu diye bir şey yoktur, olmaz, olamaz. “YOK EDİN KULUN KULA KULLUĞUNU, BU DAVET BİZİM”

Ne yazık ki bunu gizli bir şekilde dinin gereği gibi göstererek insanları buna zorladılar. Ama nafiledir, nafile.

Yönetenler, tercihlerine uymayanları muhalif, fasık, batıl, hain, rafizi, işki ve sapkın olarak niteleyip takip ederek tehdit, sürgün ve katliamlara maruz bıraktılar. Yani “ ya uyacaksın ya da gidecek veya öleceksin” denilmiştir. Bu bir çatışmadır ve devam etmektedir. Bu dayatma insanlık tarihine ve insan haklarına uymamaktır.

Hüseyni Aşure, ne yazık ki gerçektir ve insanlığa bir ibrettir. Tarihte buna benzer başka katliamlar da vardır.

VE ŞİMDİ HEP BERABER DİYELİM. BİSMİŞAH ALLAH ALLAH. SERDAR-I ŞÜHEDA, SAH-I ŞEHİDAN HAZRETİ HÜSEYİN’DİR. RIZA, TEVEKKÜL VE TESLİMİYET İLE BU GÜNÜN ANLAMINI KAVRAYAN CANLARA AŞK OLSUN.

ŞEHİT RUHLARI İÇİN GÖZYAŞI DÖKENLER CEHENNEM NARI GÖRMESİN. HAK, YÖNETENLERE AKIL, İZAN, MARİFET VE ADALET NASİP EYLESİN. MİLLETLERİ, İNSANLARI, KAVİMLERİ VE KARDEŞLERİ BASKI VE ZULÜM ALTINDA TUTMASIN.

HAK NAMERDE MUHTAÇ EYLEMESİN, HELAL LOKMAYA HARAM KATMASIN, HELAL LOKMAYI BİR İKEN BİN EYLESİN.

HAYIRLI EVLATLAR NASİP EYLESİN. YOL’DAN GİDEN YOL OĞLUDUR. HAK ONU KORUSUN, VAR VE DAİM EYLESİN.

YOL YOLCUNUNDUR. YOLCUNUN HALİ YOLA UYSA GEREKTİR. “HATIR KALSIN, YOL KALMASIN”

MEDET MÜRVET YA HÜSEYİN!

DUASI BİZDEN KABULÜ HAK’TAN OLA, ALLAH EYVALLAH GERÇEĞE HU.

Total Page Visits: 780 - Today Page Visits: 1

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir