SEÇİM İÇİN SON VİRAJ
Yerel seçimlere on gün gibi az bir zaman kaldı. 2023 seçimlerindeki gibi bir kutuplaşma ortamının olmaması, yani ”Beka Sorunu” ya da ”Kader Seçimi” olarak görülmemesi seçmenlerin siyasi ilgisini azaltmaktadır.
Yapılan araştırmaları incelediğimizde seçmen, adayların söylem ve vaatleriyle çokta fazla ilgilenmiyor. Ancak ne kadar becerikli ve kıvrak zekalı oldukları daha çok ilgi uyandırmaktadır. Seçmen aslında adayların hangisi beni daha iyi temsil eder derdinde.
Seçmen en güvendiği ve en güçlü gördüğü adayı seçip onun yanında durmak ve onun kendisi için karar vermesini düşünüyor. Siyasi ilgimizi 2023 seçimlerinde büyük ölçüde harcadığımız için olsa gerek 2024 yerel seçimlerine az bir zaman kalmasına rağmen, seçmenin ilgisini tam olarak çekmediğini görüyoruz. Ortada seçmenin siyasi ilgisizliğini belki de ülkede yaşanan ekonomik krizin bir yansıması olarak da ele alabiliriz. Vatandaş geçim derdine düşmüş, aybaşını nasıl getiririmin hesaplarını yapmaktadır. Vatandaş hissettiği ekonomik sorunlarla boğuşmaktadır. Halkımızın fakirleşmesi ana gündem olarak ortada durmaktadır.
Türkiye genelinde 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler, halka hizmetten çok belediyelerdeki yolsuzluk pastasına sahip olma yarışını hissettiriyor. Türkiye’nin yolsuzluğu önleme kurum ve mekanizmaları oldukça zayıf olması da yolsuzluk pastasının paylaşımını kolaylaştırmaktadır. Gerçekten de yolsuzluk ve rüşvetin olduğu bir ekonomide liyakat ve adalet yok olur. Toplumsal uzlaşma, iş birliği ve dayanışma bozulur.
2023 yılında yaşanan büyük depremdeki tüm aksaklıklar ve ağır ekonomik krize rağmen 2024 yerel seçimlerinde siyasi iktidar başarılı olursa gömleği iliklemeye yanlış düğmeden başladık ve iki yaka bir araya gelmiyor demektir.
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim”