TUZ DA KOKTU…
Tuz koktu demek; çare kalmadı demektir.
Tuz koktu, denetim mekanizmasının yozlaşmasını ifade eden bir deyimdir. Bir olaydaki olumsuzluğu gidermesi gereken unsurun da o olumsuzluğa karıştığını belirtir. Olumsuzluklar karşısında çaresizlik ifade eden tuz kokarsa çare ne? Bozulan şeyi düzeltecek etken vardır. Ama bu etken bozulmuşsa artık düzeltmeden umudu kesmek gerekir.
Kahramanmaraş merkezli depremde yaşadıklarımızı göz önüne aldığımızda, Dayanışma Gönüllülerinin, Sivil Toplum Kuruluşlarının, İstanbul-Ankara-İzmir Büyükşehir Belediyelerinin ve diğer belediyelerinin öncelikli yardımları olmasa, yine yurtdışından gelen yardım ve kurtarma ekipleri, kurulan sahra sağlık merkezleri olmasaydı gerçekten siyasi muktedirler için tuz da koktu demek yaşanılan gerçekleri en iyi şekilde açıklayan bir deyimdir.
Tuzun kokması demek çivinin çıkması, hassas noktalarda düzenin bozulması anlamına gelir ki zaten tuz son aşamadır. Tuz kusuru örtmek için vardır. Kusuru örtecek olanın da ortadan kalkması ile olay çok daha farklılaşır. Türk Kızılay’ında yaşanan son olaylar kamuoyuna yansıdı ve büyük tepkilere neden oldu. Türk Kızılay’ı stoklarında olan 2050 adet çadırı deprem bölgelerine göndermesi gerekirken AHPAP’a satıyor. Sadece çadır değil, konserve gibi gıda maddelerini de satıyor. Türk Kızılay’ı işlevini yitiriyor. Asli görevini unutuyor. Holdingleşmiş olan Türk Kızılay’ında da tuz kokuyor. Günümüzde bir çok kurumda yozlaşma ve kara düzen hep birilerinin ekmeğine yağ sürecek cinsten ilerliyor. Bize göre yozlaşma ama diğerlerine rant kapısı.
Aşağıdaki şiir ülkemizin içindeki durumu açıklamaya yardımcı olmaktadır;
”Nereden başlamalı ahvali anlatmaya,
Bunca menfiliklere biraz müspet katmaya,
Kâr var diye çıkmayın çuvalla tuz satmaya,
Eskiden ortalıkta böyle kokular yoktu.
Tuzlamaya kalkmayın, zira artık tuz koktu.”
Aslına bakarsanız normalde tuz kokmaz. Yeri gelir o kadar kötü işler olur ki, tuzun bile koktuğuna tanık oluyoruz. Gücünü devleti yöneten tek kişiden alan, günümüz atanmışları hepimize cezalar kesebiliyor, mahkemelerde süründürebiliyor, tutuklamalar yaptırabiliyor. Ne denebilir bu durumlar karşısında, tuz kokmuş.
Türkiyenin yaşadığı depremlerde can kayıpları bu kadar ucuz olamaz. Deprem bölgelerinde daha önceleri çıkarılan imar aflarının hiç mi? suçu yok. Şimdi halkın karşısına çıkıp helalleşme istenmektedir, bir kaç gün geç kaldık diye. Tuz koktu, tuz koktu…Tuz gerçekten koktu.
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim”