UĞUR MUMCU, SEN GİTTİN GİDELİ…
Hafızamız herkesi hakkettiği biçimde anacaktır. ”Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamayız” diyen demokrat ve cesur gazeteci Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 yılında Ankara’da evinin önünde, arabasına konulan C-4 tipi plastik bombanın patlaması ile suikasta kurban giderek yaşamını yitirmişti. Yüz binlerin katıldığı cenaze töreniyle uğurlar olsun denilerek, son yolculuğuna uğurlanmıştı.
Ankara Hukuk Fakültesinde henüz öğrenciyken 26 Ağustos 1962’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ”Türk Sosyalizmi” başlıklı makalesiyle Yunus Nadi ödülünü almıştı.1972-1974 yılları arasında Ağrı ilinin Patnos ilçesinde ”Sakıncalı Piyade eri” olarak askerliğini yaptı. 1975 yılında Altan Öymen’le birlikte Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Demirel’in hayali mobilya ihracatını konu alan ” Mobilya Dosyası” adlı kitabı yayınlanmış ve büyük ses getirmişti. 1987’de araştırmacı gazetecilik açısından büyük bir başarı kabul edilen ”Rabıta” kitabı yayınlandı.
Uğur Mumcu’nun öldürülmesi üzerine zamanın siyasi sorumlularının ”Cinayeti çözmenin devletin namus borcu olduğunu” belirtmelerine rağmen bugüne kadar devlet, namus borcunu henüz yıllar geçmesine rağmen yerine getirememiştir. Mehmet Ağar’ın ”Buradan bir tuğla çekersem devlet aşağı çöker” meşhur sözü sanırım çok şey anlatmaktadır. Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu ise şöyle demişti. Senelerdir ”Uğur Mumcu cinayetinin aydınlatılması için kim ne biliyorsa anlatsın, işin ucu kime dokunuyorsa dokunsun” demişti. Öyleyse çekin tuğlaları, yıkılsın duvar altında kim kalırsa kalsın! Demeye vicdan sahipleri olarak hala bekliyoruz.
Uğur Mumcu, yıllar önce yazdığı bir yazısında cemaat tehlikesine dikkat çekerek ”Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra General olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar” demişti. Şimdi 15 Temmuz ayaklanmasını Uğur Mumcu’nun bu sözleriyle daha iyi irdeleyebiliyoruz. Çok geç olmakla birlikte.
Yazımı, Henrik İbsen’in sözüyle bitireyim. ”Ağaçta duran kuş, dalın kırılmasından hiç korkmaz. Onun güveni ağaca değil, kendi kanatlarınadır”
Esen kalın…Memleket güzel…”Bu Memleket bizim”