YARIM ELMA GÖNÜL ALMA
Gönül kavramı ne güzel bir içeriğe sahiptir dilimizde , yaşantımızda. Her şeyimiz oradadır hapsolmuştur adeta sevgimiz , korkumuz , umudumuz , endişemiz. Hal böyle olunca gönül kavramı çok önem kazanmıştır. Üstüne inancımızda da gönül için ekstra bir değer atfedilince gönül yapma , gönül alma gibi hususlar çok değerli olmuştur.
Gönlün önemini en sarih şekilde ifade eden Yunus Emre Hazretleri olmuştur. Beytinde şöyle der Yunus Emre “Ben gelmedim dava için , benim işim sevgi için. Dostun evi gönüllerdir , gönüller yapmaya geldim.” Gönül bundan güzel nasıl ifade edilir ki. Büyük gönül insanı Mevlana Celaleddin-i Rûmi Hazretleri de bizleri şöyle uyarır ; “Bir gönül yapmak gelmiyorsa elinden , bari bir gönül yıkılmasın dilinden.” Bu söz aynı zamanda gönül yapmanın püf noktasını da ifade eder. Gönül yapmanın da yıkmanın da yolu dilimizden geçiyor. Aslında bakıldığında çok büyük bir emeğe gerek yok gibi görünüyor ilk bakışta dilden dökülecek birkaç güzel kelam gönül almanın yine dilden dökülecek birkaç kem kelam gönül yıkmanın sebebi olabiliyor. Tamda bunları tefekkür ederken Mevlana Hazretleri şöyle buyuruyor ; “ Gönül deniz , dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.” O halde dilden güzel kelam dökülmesi için gönlün güzel olması şart. O halde en büyük zorluk gönlü temizlemekte.
Gönül insanoğluna verilmiş en değerli nimettir. O’nu gıybet haset dedikodu , su-i zan ,hırs , yalan gibi kötü hasletlerle karartır kirletirseniz dilinizden iyi sözler dökülmez. Lakin gönlünüzü merhamet , tevazu , vefa , sevgi , umut , yardımlaşma gibi güzel hasletlerle temizleyip parlatırsanız dilinize vuran kelam da hem baldan tatlı olur hem de gönül alır. Gönül almak Hak katında değerli tutulmuş ve bundan dolayı büyük bir ecirle mükafatlandırılacağı ifade edilmiştir. Mevlana Hazretleri bu hususta şöyle der ; “İstiyorsan Hakk’a varmayı , meslek edin gönül almayı , bırak saraylarda mermer olmayı , toprak ol , bağrında güller yetişsin .” Allah (c.c.)bir kutsi hadiste şöyle buyurmuştur ; “Ben yere göğe sığmadım, mü’min kulumun kalbine sığdım.” Bu kutsi hadis bize gönlün bir açıdan Allah’ın tahtı olduğunu da ifade etmektedir esasında. Bundan dolayı o tahtı yani gönlü mamur etmek büyük bir sevaba o tahtı yıkmak ise aynı şekilde günaha vesile olacaktır.
Ademoğluna düşen her gün bir gönül yapmaya gayret etmek gönül yıkmaktan ise tüm çabasını ortaya koyarak kaçınmaktır. Zira Efendimiz (sav) gönül yıkmak ile alakalı bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Kim birinin kalbini kırıp onu ağlatırsa o kişinin bedduasından sakının , çünkü gözyaşları yere düşmeden ne dilerse olur.” Bunun yanında bilinmelidir ki kırılan gönlünde bir sahibi vardır , ve onun da bir sahibi. Gönül yapmakla kimleri hoş ettiğinizi gönül kırmakla kimleri kırdığınızı iyi düşünün derim. Günümüzde belki de en çok ihtiyaç olan şey gönül yapmak ve sevgiyi cihana hakim kılmaktır. O halde İster ailenizin bir ferdi , ister ana babanız , ister dostunuz , ister bir yetim veya öksüz , ister fakir fukara olsun her gün bir gönül almanın yolunu bulmak hem aldığınız gönlün hayatını hem de sizin hayatınızı güzelleştirecektir.
Gelin yaklaşan bayramı vesile kılalım el ele verelim hayatları güzelleştirmeye gayret edelim ki bizimde hayatımız güzelleşsin.