GüncelYazarlar

YILMAZ GÜNEY’İN ”YOL”U

Türk Sinemasının yüz akı, Çirkin Kral’ı Yılmaz Güney 9 Eylül 1984 tarihinde Paris’te henüz 47 yaşındayken, Türk ve Dünya Sinemasına eserleri ile daha çok katkıda bulunacakken mide kanseri nedeniyle hayata veda etti. Yılmaz Güney’in kısa sayılabilecek bu yaşam öyküsüne göz atacak olursak, sinema başarıları yanında hayata karşı almış olduğu devrimci tavrını da göreceğizdir.
           

1 Nisan 1937’de Adana’da dünyaya gelen babası Zaza, annesi Kürt olan doğum adı Yılmaz Pütün dür. Yüksek öğrenim için İstanbul’a geldiğinde ‘Yeni Ufuklar’ ve ‘On Üç’ gibi dergilere öyküler yazan Güney, bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılandı ve 1961 yılında bir buçuk yıl hapse mahkum oldu.
           

Hapisten çıktıktan sonra macera temalı ancak sınıfsal karaktere sahip, ezilen Anadolu çocuklarının otoriteye isyanını işleyen filmlerde oynadı. ‘Çirkin Kral’ lakabını da geniş kitlelere seslendiği bu dönemde aldı. Bu yıllarda kendisinin yazdığı Ömer Lütfü Akad’ın yönettiği Hudutların Kanunu en dikkati çeken filmidir.
           

1971 yılında İsrail Başkonsolosu Efraim Elrom eylemi nedeniyle aranan Mahir Çayan ve Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) üyelerini sakladığı gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkum edildi. Yılmaz Güney’in devrimci kişiliği, sanatının ayrılmaz bir parçasıydı. Devrimci mücadeleye sadece beyaz perdede değil, gerçek yaşamında da katkı sunuyordu.
           

1974’de ceza evinden çıktı. ‘Arkadaş’ filmini çekti. Yine aynı yıl ‘Endişe’ adlı filmi çekerken Adana’nın Yumurtalık ilçesinde bir gazinoda, çıkan bir tartışma sonucu ilçe yargıcı Sefa Mutlu’yu öldürdü ve tutuklandı. 13 Temmuz 1976’da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevi döneminde yazdığı ‘Sürü’ ve gerek yurt içinde ve gerek yurt dışında büyük ilgi gören ‘Yol’ filmi çekildi. Yol filmi Cannes Filim Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazandı. Yol bu büyük ödülü Costa Gavras’ın ‘Missing/Kayıp’ filmiyle paylaştı.
           

5 Yıl hapiste kaldıktan sonra Yılmaz Güney 9 Ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık Ceza evinden firar etti ve yurt dışına gitti. Yılmaz Güney 12 Eylül darbesinin ardından 6 Ocak 1983 tarihinde Türk Vatandaşlığından çıkarıldı. Fransa’da çektiği son filmi olan ‘Duvar’ filmi 1976 yılında Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nde tanıklık ettiği çocuk koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyanın sinemaya aktarıldığı son filmi oldu. 
           

9 Eylül 1984’de Paris’te vefat eden Yılmaz Güney’in mezarı, Pere Lachaise Mezarlığında bulunuyor. Yılmaz Güney geride bıraktığı sinema eserleri ile daima saygı ile anılacaktır.
           

Esen kalın…Memleket güzel…”Bu memleket bizim”

Total Page Visits: 758 - Today Page Visits: 1

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir