KADINLAR DİYOR Kİ… VAZGEÇMİYORUZ
İstanbul Sözleşmesi hayati önem taşıyor. İstanbul Sözleşmesinin Cumhurbaşkanı tarafından bir kararname ile feshedilmesine karşı kadınlar direnişlerini sürdürüyor. Şiddete maruz bırakılan kadınlar, sözleşmeyi geri alacağız adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz diyerek kadın düşmanlarına karşı alanlarda haykırıyorlar. 10 yıl önce imzalanarak TBMM’nin kabul ettiği “İstanbul Sözleşmesi”ni Erdoğan bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile iptal etti. Meclisten çıkan yasalar, bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile iptal edilemez. Bu Anayasa’ya tamamen aykırıdır.
Gerici, yobaz ittifakın oluşturduğu cephede ise sözleşmenin kaldırılmasını isteyenler bir kere bile İstanbul Sözleşmesini okumayan insanlar. Biliyoruz ki bu sözleşme kadınlar için hayati önem taşımaktadır.
Kadınların adalet ararken, İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesi çok büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. Şiddete maruz kalan sesini duyuramayan o kadar kadın var ki, verilen bu mücadele örgütlenerek daha güçlü bir şekilde haklılıklarını tüm Türkiye’de sergileyeceklerdir. Sözleşme geri alınana kadar mücadele devam edecektir.Toplumun yarısını oluşturan kadınların haklı direnişi tüm ülke sathına yayılmaktadır. Hepimiz görüyor ve yaşıyoruz ki, her gün en az dört kadın öldürülüyor bu ülkede. Siyasi iktidar bu şiddetten beslenerek kadını eve hapsederek şeriat kurallarını hayata geçirmek istemektedir. Kadının adının anılmasını yaşamdan silmek istemektedirler.
Kadınların şiddete artık yeter dediği, erkekler tarafından malı-mülkü gibi görülmeye, emeğinin sömürülmesine hayır dediği için; sokakta yürürken, parkta otururken, arkadaşları ile dolaşırken, durakta, işte, fabrikada, evde her yerde şiddetin türlü çeşidine uğramaktadırlar. Onun için kadınlarla beraber omuz omuza mücadele etmeliyiz, bu haklı davalarında birlikte VAZGEÇMİYORUZ diyerek haykırmalıyız.
9 Yaşında olan kız çocuklarıyla evlenebileceğini fetva edenlerin, kadının görevi itaattir, eşitlik fıtrata terstir diyenlerin, hakkını arayan kadınlara erkek egemenliğin verdiği ayrıcalıkları ve iktidarı kaybedecek olmanın paniğiyle, siyasal İslamcı ideolojiyi sürekli yeniden üretebilsin diyerek hukuksuz bir şekilde İstanbul Sözleşmesi feshedildi. Bu durum bize kapitalizm ve siyasal İslam’ın iş birliğini göz önüne sermektedir.
Kadınların sömürüye, eşitsizliklere, mobbinge, şiddete maruz bırakılmasına, kaç çocuk doğuracağından ne giyeceğine, nerede nasıl güleceğinden kürtaj hakkına kadar iktidarın denetleme isteğine itirazımız var. VAZGEÇMİYORUZ. İstanbul Sözleşmesi kimsenin lütfu ile imzalanmadı, kadınların kararlı, dirençli mücadelesi sayesinde kazanıldı. Unutmayalım… İşte burası çok önemli.
Esen kalın…
